Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Allahü teâlâ bize verdiği nimetler karşılığında bizden iki şey istiyor:
Kendisini tanıyıp şükretmemizi istiyor. Bunu biraz açalım:
1- Yarattığı mahlûkların içerisinde yalnız insana kıymet verdi. Kendisini
tanımayı nasip etti. Tanımak çok kıymetlidir. Peygamber efendimizi herkes
görüyordu ama tanımadılar. Tanımak zordur. Tanıyanlar Eshab-ı kiram oldu. Allahü
teâlâ tanınmak istiyor. Bir hadis-i kudside, (Ben tanınmayı sevdim) yani
(İnsanları, beni tanımakla şereflenmeleri için yarattım) buyuruyor.
2- Onun ihsan ettiği nimetlere karşılık olarak teşekkür istiyor. Yani
şükretmemizi istiyor. Allahü teâlâya teşekkür nasıl olur? Teşekkür namazdır!
Çünkü zekât malın varsa, hac şartlar varsa, oruç keza öyle; ama namaz için hemen
hemen hiçbir engel yoktur. Teyemmüm ederek kılar, ima ile kılar, yatarak kılar,
hastayken kılar, yani hiçbir engel olmadığı için Allahü teâlâ teşekkürü namazla
başlatmıştır. Onun için, namaz kılmayanın hiçbir teşekkürü yani şükrü, Allahü
teâlâ tarafından kabul edilmiyor. İmanın bayrağı, alameti, namazdır. Bir mümin,
yüz bin hac yapsa, yüz bin altın sadaka dağıtsa, yüz bin fakir yedirse, eğer
namaz kılmamışsa hiçbir kıymeti olmaz. Yunus Emre de şöyle diyor:
Namaz kılmaz kişinin kazandığı hep haram,
Bin altını olsa da, birisi gelmez işe.
Namaz kılmayana sen Müslümandır demegil,
Öyle Müslüman olmaz, bağrı dönmüştür taşa.
Çocuklarımıza İslamiyet’i öğretmemiz lazımdır. Namaz kılmanın önemini
anlatmalıyız ve mutlaka namaz kıldırmaya çalışmalıyız. Namaz kılmasına mani olan
her şeyin felaketine sebep olacağını bilmeliyiz ve bildirmeliyiz.
Namazlarımızı geciktirmeden kılalım. Çocuklarımıza yiyip içmekten önce,
namazlarını vaktinde kılmalarını öğretelim. İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor
ki:
Dünyada saadet, ahirette Cennet, iki şeyle olur:
1- Allah’ın bir sevgili dostuna kavuşmak ve onun tarafından kabul
edilmek,
2- Doğru kılınan namaz.
Bir büyüğü tanıyan, zaten namaz kılar. Hem tanımak, hem namaz kılmamak olmaz.
Namaz kılmıyorsa tanımamış demektir. Namazsız ahiret olmaz. Namazsız Allah’a
kavuşulmaz, namazsız hayat olmaz, namaz her şeyin başıdır!
Merhamet, doktorun hastasına acıması gibidir. Gerçekten merhametli olan doktor,
hastasını kurtarandır. Bir annenin, babanın şefkati de, onun merhameti gibi
olmalı. Namaz kılmayan çocuğa merhamet edilmiş olmaz. Oradaki merhamet gibi
görünen şey, merhametsizliktir, onu ateşe atmaktır. Çocuğun istikbalini
garantiye almak, iyi Müslüman olmasıyla mümkündür. Diplomayla istikbal garantiye
alınmış olmaz. Hatta felaketine sebep olabilir. Eşkıyanın eline silah vermek
gibi olur. İyi Müslüman olunca, diploma o zaman işe yarar. O zaman da, düşmanla
savaşan askere yardım etmek gibi olur.
Ana baba, eğer evlatlarına büyüklerin sevgisini, İslamiyet’in sevgisini
veremiyorsa, onların baş düşmanıdır. Nefsine düşkün ana baba, yani çocuklarını
nefsi için seven ana baba, çocuklarının en büyük düşmanıdır.