Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Evliyanın kalbleri, ilahi nurların çıkıp geldiği kaynaklardır. Onların razı
olduğundan, Hak teâlâ da razı olur. Onların kalblerinde yer eden, büyük nimete,
büyük devlete kavuşmuştur.
Bu yolun büyükleri, kendilerine bağlı olanlardan gâfil değildir. Bu büyükler
talebelerine, evlatlarından daha çok düşkündür. Dua ederlerken, önce
talebelerine dua ederler.
Bir talebe, (Ahirette beni Cehenneme atacaklar) diye çok ağlarken, hocası
ona (Niçin böyle ağlıyorsun?) der. O, yine ağlayarak, (Hocam ya beni unuturlarsa,
ya ben orada kaybolursam?) der. Hocası da, (Evladım, eğer sen unutursan,
onlar da unuturlar, eğer sen kaybedersen, onlar da seni kaybederler. Sen
unutmazsan, kaybetmezsen, unutulmaz ve kaybolmazsın. İş sende biter) der. O
bakımdan, biz irtibat kurduğumuz müddetçe, onların bizleri unutması mümkün
değildir. Unutmazsak unutulmayız.
Evliya, Allahü teâlânın sıfatlarıyla sıfatlanmış kâmil insan demektir. Cenâb-ı
Hakkın merhamet, şefkat sıfatıyla, sıfatlanmışlardır. O zaman, siz elinizi
uzattığınızda, mübarek zatın, hayır demesini düşünmek bile yanlış olur. Onun
için iş bizde! Büyük zatları sevmek nimeti, Onların sevdikleriyle beraber
olmakla, kitaplarını okumakla, kitaplarını yaymakla muhafaza edilir.
İnsanlara acımak lazımdır. Merhamet imanın şartıdır. En iyi merhamet, yanmasın
diye, onlara Ehl-i sünnet itikadını anlatan bir kitap vermektir. İmam-ı Rabbani
hazretleri buyuruyor ki:
(İnsan hayatının sermayesi, bir Allah adamını tanımak ve sevmektir.)
Büyük zatların hayatlarını vererek ortaya koydukları Ehl-i sünnet kitaplarını
okumak ve okutmak büyük ibadet, çok büyük sevabdır.
Geceyi ihya etmek hususunda İmam-ı a’zam Ebu Hanife hazretleri, şöyle buyuruyor:
(Bir parça fıkıh öğrenmek, bir saat yani bir miktar ilimle uğraşmak, sabahlara
kadar ibadet etmekten kıymetlidir.) Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Bir saat ilim öğrenmek gece sabaha kadar ibadet etmekten kıymetlidir.
Bir gün ilim öğrenmek, üç ay oruç tutmaktan kıymetlidir.)
Hesap var, mahşer var. Mahşer yerinde 50 bin âhiret senesi beklenecek. Güneş bir
mızrak boyu yakın olacak. O uzun ve dehşetli gün, Müslümanlara iki rekât namaz
kadar kısa olacak.
Birinci kat gökler, ikinci kat yanında deryada bir damla gibi, ikinci kat üçüncü
kata göre öyle... Yedinci kat, arşa göre deryada bir damla gibidir. Arş Cennetin
tavanıdır. Biz daha birinci kat gökteki yıldızlara ulaşamıyoruz. İşte, arşın ne
kadar büyük olduğunu buradan anlamak lazımdır! Yedi maddeli bir hadis-i şerifte
arşın altında gölgelenecekler, yani Allahü tealanın himayesinde olacak kimseler
bildiriliyor.
Bunların bir sınıfı, müminin yüzüne Allah rızası için bakan kimselerdir. Bu
müjdeye kavuşmak için, birbirimizin yüzüne muhabbetle bakmalıyız. Onun için her
mümin, güler yüzlü olmalıdır!