Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
* En hassas olacağımız nokta ölümle sonrası içindir. Çünkü orada üçüncü
bir yer yok. Ya Cennet ya Cehennem. Ortası yok..
* (Peki) demenin tasavvuftaki tarifi, teneşir tahtasındaki ölü gibi olmaktır.
Çevrilince döner, bırakılınca durur. Hiç bir itiraz ve müdahalesi yoktur. Tam
teslim olmuştur. Yeryüzünde tam manasıyla, gerçek anlamda peki diyen Ebu Bekri
Sıddık radıyallahü anh efendimizdir. Miraca inanmayan Mekkeli müşrikler, O
akıllı adamdır diye gidip, kapısını çalarak (Senin efendin bir gecede Kudüs’e
gidip geldiğini söylüyor...) dedikleri zaman, (O söylediyse doğrudur) diyor,
kapıyı kapatıyor. Hiç akla, ilme danışmıyor, bir an tereddüt etmeden (Peki)
diyor... İşte gerçek (Peki) budur. Bu teslimiyeti ile sıddıklık makamına
yükselmiştir. Onun için (Peki) derken gerçek anlamını düşünmeli, öylece (Peki)
demeli. (Peki) kelimesinin değeri, söyleyenin ihlası kadardır.
* Büyükler siparişle konuşmaz. Oradakilerin neye ihtiyacı varsa, Allahü
teâlâ ona onu söyletir. Kendisi de bilemez ve farkına varamaz. Sadece kimin ne
kısmeti varsa, Allahü teâlâ onun hatırına söyletir. Herkes rızkını böylece alır.
Hanım, köle değil, sultandır
* Hukuk, hukuk-u ilahidir. Nikahtan sonra bir hak teşekkül eder, bu hukuka
riayet edemeyeceklerin evlenmemesi lazımdır. Din kitaplarımızda kadın hakkı
geniş olarak yazılı. Onları herkesin okuması lazım. Evlenecek gençlerin çok
dikkat etmesi lazım. Hanım evde köle, hizmetçi değil, sultandır!
* Hanımını üzenin, mahşerde davacısı Peygamber efendimizdir (sallallahü aleyhi
ve sellem).
* Büyüklerin kalbini kıran mahvolmuştur. Hocasının kalbini kırmanın felaketi, o
kadar büyüktür ki, yedi kat göklerden düşse bu kadar kötü olamaz. Hocasının
kalbini kıran, yedi kat göklerden düşse, daha az acı çeker.
* Bir gün eshab-ı kiramdan biri geldi, (Ya Resulallah en efdal ibadet nedir?)
diye sordu. Güzel ahlaklı olmaktır buyurdu. Gelen şahıs aynı mecliste
aralıklarla dört beş sefer aynı suali sordu. Peygamber efendimiz her seferinde
aynı cevabı verdi, sonuncusunda ilaveten buyurdu ki: “Güzel ahlaklı olmak,
kızmamaktır.”
* Ahir zamanın cihadı fitne çıkarmamaktır.
* Anne baba bir evladından razı olursa Allahü teâlâ da ondan razı olur.
Annenizin, babanızın, büyüklerinizin duasını alın. Dua, vasıtanın yakıtı
gibidir. Yakıt olmazsa, vasıta gidemez. Onun için duaya inanmayan yarı yolda
kalır. Bir adım ileriye gidemez. Siz siz olun, karıncaya da, sevdiklerinize de
herkese de iyilik edin, müslümanların duasını alın.
* Bir mümine bir bardak su verenin, kul hakkı hariç bütün günahları affolur.
* Bir kimse evliya olsa, bozuk biri ile arkadaşlık yaparsa, kendisi de bozulur.
İslamiyet, iyi arkadaş seçmek dinidir. Hatta iyi iş, iyi eş seçme dinidir. Kişi,
ahirette sevdiğiyle beraber olur.