Sırrı Sekati hazretleri bir gün sohbeti anında talebelerine, (30 yıl önce
dediğim bir elhamdülillah yüzünden, 30 yıldır tevbe istiğfar ediyorum) deyince,
talebeler şaşırdı, (Efendim bu nasıl olur?) diye sordular. Şöyle anlattı:
Dükkanların bulunduğu çarşıda yangın çıkmış, bütün dükkanlar; terlikçiler,
örücüler, elbiseciler nerdeyse tamamen yanmış. Bunu bana gelip haber
verdiklerinde, senin dükkana bir şey olmamış dediler. Ben de gayri ihtiyari (elhamdülillah)
dedim. Sonra kendi kendime, din kardeşlerinin malı mülkü yansın, seninki
kurtuldu diye sen hamd et, bu nasıl Müslümanlık diyerek çok üzüldüm, ağlayıp çok
tevbe ettim. Dükkanları yanan din kardeşlerime benzemek için, dükkanımdaki bütün
malları fakir fukaraya dağıttım. 30 yıldır da tevbe ediyorum, hâlâ vicdan
azabından kurtulamadım. Ben ölünce beni ıssız bir yere gömün, korkarım ki toprak
beni kabul etmez, dostlarım arasında utanırım.