Yavuz Sultan Selim Han, Mısır'ı fethettikten sonra, İstanbul'a geri dönüyordu.
Adana civarına geldiklerinde, şiddetli yağmur yağmış, ortalık çamur içinde
kalmıştı. Birkaç gece o havalide konakladıktan sonra, yola çıktılar.
İlim adamlarına son derece kıymet veren Yavuz, yanı başında devrin büyük ilim
adamlarından Kemal Paşazade ile beraber gidiyorlardı. Bir ara İbni Kemal'in atı
tökezleyerek ayağından sıçrayan çamur, Yavuz'un üzerine bulaştı. Bu tökezleme
esnasında, hem Yavuz'u ileri geçmiş olmasından, hem de üzerini pislemiş
olmasından İbni Kemal korktu.
Bu hadise karşısında Yavuz Sultan Selim adamlarına, “Bana yeni bir kaftan
getirin ve bu elbisemin üzerindeki çamurları da sakın temizlemeyin! Âlimlerin
atının ayağından sıçrayan çamur benim indimde muhteremdir. Ben öldüğüm zaman bu
kaftanımı, kefenimle beraber sarın” dedi.