Bayezid-i Bistami hazretleri bir gün akıl hastanesinin önünden geçerken
birinin tokmakla bir şeyler dövdüğünü görüp sordu:
- Ne yapıyorsun?
- Delilere ilaç yapıyorum.
- Benim hastalığıma da bir ilaç tavsiye eder misin?
- Nedir hastalığın?
- Günah işlemek.
- Ben günah hastalığından anlamam... Ben delilere ilaç hazırlıyorum.
Tam bu sırada konuşulanları duyan bir deli, Bayezid-i Bistami hazretlerine
seslendi:
- Senin hastalığının çaresini ben söyleyeyim. Tevbe kökü ile istiğfar yaprağını
karıştır... Kalb havanında tevhid tokmağı ile döv, insaf eleğinden geçir, göz
yaşıyla yoğur, aşk fırınında pişir... Akşam-sabah bol miktarda ye... O zaman
göreceksin senin hastalığından eser kalmaz.
Bistami hazretleri, (Hey gidi dünya hey! Demek, seni de deli diye buraya
getirmişler) diyerek oradan ayrıldı.