Belh Sultanı İbrahim Edhem, bir gece hanımıyla kuş tüyü yatakta yatarken
kendisini rahat hissetmiş olacak ki, (Hatun, Cennette de seninle böyle beraber
olsak) dedi. Tam bu sırada sarayın damında bir ayak sesi işitildi. Damda bir
adamın gezdiği anlaşılıyordu.
İbrahim Edhem, sinirlenmişti. (Kim bu saatte o damdaki... Ne arıyorsun orada?)
diye seslendi. (Devemi kaybettim, onu arıyorum) diye cevap geldi.
Hükümdar, iyice kızmıştı... (Behey şaşkın, damda deve mi olur!) diye haykırdı.
Damdaki, dedi ki:
(Ey hükümdar! Damda deve aranmaz da, atlas yataklarda Cennet aranır mı?)
Bu söz hükümdara çok tesir etmişti...
Sabah vezirleriyle görüşürken aklı fikri gece olan bu olayda idi. Bu sırada
bahçeden sesler gelmeye başladı. Pencereden bakınca, iri yarı bir delikanlının
saray muhafızları ile tartıştığını gördü. Seslenerek onları içeri çağırdı ve
gence ne istediğini sordu. Genç sinirle, (Ben hana girmek istiyorum, bunlar
bırakmıyor) dedi. İyi ama burası han değil ki, saraydır, ben de padişahım dedi.
Genç itiraz etti, hayır han dedi. Peki nasıl han oluyor? Senden önce kim vardı
burada? Babam vardı. Ne oldu ona? Göçtü gitti. Ondan önce? Dedem vardı. Ona ne
oldu? O da göçüp gitti. Peki efendim, birinin konup birinin göçtüğü yere han
denmez mi?
Genç bunu söyleyip, çekip gitti.
Gece damdaki adamın sözleri ve şimdi de bu gencin sözleri iyice canını sıkmıştı
padişahın. Hemen av elbiselerini giyinip, kırlara doğru sürdü atını. Bu iki
olayın tesirinden kurtulmaya çalışıyordu. Bir ceylan gördü. Bunu kovalamaya
başladı. Birkaç saat bununla uğraştı. Sonunda öyle bir yere sıkıştırdı ki, artık
ceylanın kaçacağı yer yoktu. Kendi kendine ceylana seslendi, beni çok yordun,
şimdi ne yapacaksın, nasıl kurtulacaksın elimden? O anda ceylan, Allahü teâlânın
izniyle dile gelip, senin başka işin yok mu, ne istiyorsun benden, beni öldürmek
için mi yaratıldın sen, kendi vazifeni yapsana sen) dedi.
Bunun üzerine İbrahim Edhem, okunu yayını atıp tevbe etti. Padişahlığı da
bıraktı, bir daha memleketine dönmedi. Gitti, İslam âlimlerine talebe oldu,
senelerce ilimle uğraştı. Sonunda İbrahim Edhem hazretleri oldu.