İyi kalbli bir vezir, yoksul ve muhtaçlara devlet hazinesinden borç para
veriyor, borç alanlar, "Bunu ne zaman geriye ödeyeceğiz?" diye sorduklarında, "Padişahımız
ölünce ödersiniz" diye cevap veriyordu.
Bu duruma şahit olan birisi Padişaha gidip, "Efendimiz, sizin veziriniz
devletinizin hazinesinden muhtaçlara borç para veriyor, vadesini de sizin
ölümünüze bağlıyor. Demek ki niyeti kötü, sizin bir an önce ölmenizi istiyor,
siz ölünce de paraları zimmetine geçirecek" diye gammazladı.
Bu gammazlık üzerine padişah ister istemez endişelendi. Kıymetli bir veziri
böyle şey nasıl yapabilirdi. İnanılır gibi değildi. Kendisini çağırıp bunun
sebebini sordu. Vezir dedi ki:
"Padişahım, söylenenler doğrudur. Ben hazineden muhtaçlara borç para veriyor,
vadesini de sizin ölümünüze bağlıyorum. Ama bunu sizin ölmenizi değil, tersine
daha çok yaşamanızı istediğim için yapıyorum. Bilirsiniz ki her borçluya
borcunun vadesi kısa gelir, vade dolmasın diye bakar, bunun için dua eder. Bu
demektir ki borçlarını siz ölünce verecek olanlar, borçlarının vadesi dolmasın
diye sizin ölmemeniz için dua edeceklerdir. Allah katında en makbul dualardan
biri de borç altındaki kullarının duasıdır. Benim de maksadım ömrünüzün
uzunluğu, sağlık ve afiyetinizdir."