Borcunu ödeyemeyen bir fakir, Ravza-i Mutahhara'ya gelip: (Ya Resulallah,
şefaat buyur, borcum var ödeyemiyorum) diye hâlini arz etti. Az sonra uyku
bastırdı, uyuyakaldı. Rüyasında Peygamber efendimizi gördü.
Efendimiz aleyhisselam, (Falan yere git, orada şöyle bir zengin var, ona
selamımı söyle, borcun kadar parayı iste. Doğru söylediğine delil isterse, her
gün bana 100 salevat getirmeden yatmazdı, dün unuttu.. Onu hatırlat da bu akşam
getirsin) buyurdu.
Heyecanla uyanan adam, zengin adamı araya araya buldu. Adamın evine vardığında
onu, samanlıkta saman elerken gördü. Adam samanın içine beş kuruş düşürmüş onu
bulmak için bütün samanı elekten geçiriyordu. Onun bu hâlini görünce taaccüp
etti ama, yine de ben vazifemi yapayım diye, Resulullahın selamını tebliğ etti:
“Resulullahın sana selamı var. Salevat getirmeyi dün akşam unutmuşsun, bu akşam
söylesin buyurdu. Ben ise borçlu bir kimseyim, benim 300 dirhemlik borcumu
ödemeniz için Peygamber efendimiz beni sana gönderdi” dedi.
Peygamber efendimizden selam gelmesi, adamın çok hoşuna gitmişti. Ne dedi, ne
dedi diye adama üç defa tekrarlattı. Adam benimle alay mı ediyorsun diyerek
gerisin geriye döndü. Fakat zengin olan, hemen önünü kesti, (Ben senin ağzından
Resulullah efendimizin selamını daha fazla duymak için üç defa tekrarlattım. Her
söylemene 300 dirhem veriyorum. Eğer daha fazla söyleseydin her biri için 300
dirhem verecektim) dedi ve adama 900 dirhem verip gönderdi.