Arkadaşı anlatır:
Evli bir arkadaşım vardı. Çocukları olmuyordu, bunun için de ailece çok
üzülüyorlardı, dualar adaklar yapıyorlardı. Çocuk olursa da illâ erkek evlat
istiyorlardı. Ben başka şehre göç ettim. Seneler sonra köyüme ziyaret için
geldim. Arkadaşımı aradım, hapiste dediler. Çok şaşırdım, o iyi bir insandı,
hapse düşecek bir suç işlemez dedim. Doğru dediler, o yine öyledir ama, Allah
düşman başına vermesin, bir oğlu var, yıkıp yakar, çalar çırpar. En son, oğlu
şarap içmiş, kavga etmiş, birinin kanına girmiş, şehirden kaçmış. Ayırmak için
kavgada babası da olduğundan yakalayıp hapse attılar.
Çok şaşırdım. Ne diyeceğimi bilemedim. Niye böyle hayret ettiğimi sordular; (O,
erkek evlat için adaklar yapardı, gece gündüz Allahü teâlâya yalvarırdı, demek
ki, bu belayı Allah’tan adaklarla yalvara yalvara istemiş) diye ona hayret
ettim.