Laleli Camiini Sultan 3.Mustafa (Padişahlığı 1757-74 yılları arasıdır)
yaptırmıştır. Sultan Mustafa bu camii yaptırırken çevrede Laleli Baba
namında evliya bir zatın yaşadığını öğrendi. İçinde bu zatla görüşmek, söz ve
sohbetinden yararlanmak arzusu doğdu. Cami inşaatını denetlemeye geldiği bir gün
Laleli Baba ile görüşmek istediğini bildirdi. Laleli Baba'ya padişahın kendisini
ziyaret etmek istediği haberi ulaştırıldı, o da buyur etti. Padişah Laleli
Baba'nın sohbetinden gerçekten memnun kaldı. İçinde Laleli Baba ile daha sık
görüşme arzusu uyandı. Ayrılacağı sırada bir soru sordu:
- Efendi hazretleri, bu dünyada en güzel şey nedir acaba?
Laleli Baba cevap verdi:
- Bu dünyada en değerli şey yiyip içtikten sonra sıkıntısız biçimde def-i
hacetini yapabilmektir.
Hükümdar bu cevaptan pek hoşnut olmadı. Başından beri hikmetli konuşmalarıyla
herkesi etkileyen bir zata bu cevabı pek yakıştıramadı. Hatta bu cevabı biraz
kaba bile buldu. Bundan sonra bir şey konuşulmadı, hükümdar maiyetiyle beraber
saraya döndü. Padişahın kalben yaptığı bu itiraz Laleli Baba’ya malum oldu,
(Yakında görürüz, demek illâ yaşaman lazım) anlamında tebessüm etti.
Ziyaretin ertesi günü padişah şiddetli bir kabızlığa yakalandı. Bir türlü
kurtulamıyordu. Sarayın bütün ilgilileri ve hekimbaşı seferber oldular, bilinen
bütün ilaçları uyguladılar, fayda etmedi. Padişah kıvranıyordu. Nihayet hatasını
anladı, bu hâlin Şeyhin sözüne itirazdan dolayı başına geldiğini anladı. Derhal
adamları ile şeyhin yanına gitti. Hata ettiğini söyleyip, kendisini affetmesini
rica etti.
Şeyh, "Karşılık olarak ne vereceksiniz?" dedi. "Senin bölgende
yaptırdığım o camii sana hibe edeceğim", "Yetmez" dedi Şeyh. Sultan
Mustafa daha bir çok şeyler ekledi, Şeyh, “Bunlar yetmez” diyordu.
En sonunda, "Seni affederim, bu halden de kurtulursun ama, karşılığında
saltanatı [hükümdarlığı] isterim, yoksa kendin bilirsin" dedi.
Padişah kem küm etti ama çaresi yoktu, bir an önce kurtulmak istiyordu, “O da
senin olsun" dedi.
Şeyh dua etti, sırtını sıvazladı, "Haydi git Allah'ın izniyle kurtulacaksın"
dedi. Padişah gerçekten kurtuldu ve çok rahatladı. Fakat saltanat da elden
gitmişti. Rahatladı ya, yine daha kötüsü başına gelebilirdi. Saltanatı teslim
etmek üzere adamları ile geldi.
Laleli Baba sultanın haline bakıp dedi ki:
"Bir saltanat ki bir def-i hacete değişiliyor, öylesine ucuz bir saltanat
bize lazım değil, al yine senin olsun. Bize sadece caminin adı yeter."