Hasan-ı Basri hazretlerine bir zat gelip, (Benim bir kızım var, gece
gündüz ağlamaktan gözleri kör oldu. Çaresi yok mu?) diye yalvarıp ağladı.
Hasan-ı Basri hazretleri üzüldü, kalkıp eve geldiler. Kıza niye ağladığını sordu.
Kız dedi ki:
(Efendim, ben Rabbime aşığım. Ona aşkımdan ağlıyorum. Dilimden ve halimden
anlayan yok. Siz olmasaydınız bunu yine söylemezdim. Kör olan gözlerim için de
üzülecek bir durum yok. Eğer bu gözler yarın ahirette Allahü teâlâyı
görebilecekse Ona binlerce göz feda olsun, hiç kıymeti yok. Eğer ahirette bu
gözler yüce Rabbimi görmeye layık değilse, ben onları niye göz diye taşıyayım?
Ahirette de kör olacaklarsa, dünyada iken de kör olup gitsinler.)
Hasan-ı Basri hazretleri, (Aynen devam evladım, hiç üzülme, Peygamber efendimiz
“Kişi sevdiğiyle beraber olacaktır” müjdesini verdi) dedi. Ayrılırken,
(Biz buraya nasihatçi ve hekim olarak geldik, şifa telkin edecektik. Halbuki
nasihatçi ve hekimi bulmuş olarak gidiyoruz) dedi..