Behlül Dânâ bir gün kimse yok iken Harun Reşid’in tahtına geçip oturmuştu.
Çok geçmeden sarayın görevlileri geldi. Behlül’ü tahttan indirip dayak attılar.
Behlül hem dayak yiyor, hem de gülüyordu.
Harun Reşid içeri girip niye Behlül’ün güldüğünü sordu. (Yediğim dayağa
gülmüyorum. Bu tahtta birkaç dakika oturmakla bu kadar dayak yedim, sen yıllarca
oturuyorsun, kim bilir ne kadar dayak yiyeceksin diye ona gülüyorum) dedi.