Başlık | Yazı |
---|---|
Sarılık |
Deri ve mukozaların (ağız içi, dil, göz akı), bâzı vücut sıvılarının (idrar gibi) safra boyalarıyla çeşitli sebeplerden dolayı sarı renge boyanması hâli. |
Sarkoidoz |
Vücutta birçok organları müzmin seyirli, sebebi bilinmeyen, selim bir hastalık. En çok akciğerleri, çevre lenf bezlerini, karaciğeri, deriyi, gözü ve tükürük bezlerini tutar. Ayrıca kemikler ve böbreklerde de hastalık meydana gelebilir. Bütün... |
Sarkom |
Yağ dokusu, bağ dokusu, kıkırdak, kemik, lenf ve kas damarları, düz ve çizgili kaslar, seröz zarlar, lenforetiküler doku ve kan yapıcı kemik iliği gibi döşeyici (epitelyel) doku dışındaki, mezoderm kökenli dokulardan kaynaklanan tüm kötü huylu tümörleri... |
Şart |
Bir işin veya hükmün yapılmasını îcâbettirmeyen, fakat yapılmaması ile de o iş veyâ hükmün meydana geldiği şey. |
Şartlı satış ve hediye |
Sual: Bir kuzu alıp kesecektim. Satıcı, “Bu kuzuyu çocuklarınla yemek
üzere sana ucuza veririm veya hediye ederim. Bana da sevap olur” dedi. Kuzuyu
arkadaşlarımla yesem veya satsam mahzuru olur mu? |
Şartsız söylenenler |
Sual: Bazı hadislerde, (Şunu yapan Cennete veya Cehenneme gider)
deniyor. Mesela (Cömert Cennete gider)veya (Savaşta ölen şehittir)
denince, bunun bazı şartları yok mudur? Her cömert, Cennete gider mi,
savaşta ölen herkes şehit mi olur? |
Satıa |
Meydana çıkan, yükselen, nur saçan, parlak. |
Satılmayan ve miras kalmayan şey |
Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki: |
Satirizm |
Erkeklerde aşırı cinsel istek sonucunda önüne geçilmez bir biçimde cinsel ilişkiye girme eğiliminin belirdiği patolojik durum. |
Savm |
Oruç. Fecrin (tan yerinin) ağarmasının evvelki vaktinden (imsaktan) akşam namazı vakti girinceye kadar, yemeği, içmeği ve cimâ'ı terk etmek. (Bkz. Oruç) |
Savmea |
Hıristiyanların ibâdet yeri. Kilise, bîa. (Bkz. Kilise) |
Şavt |
Hac esnâsında sa'y denen vazîfeyi yaparken, Safâ'dan Merve'ye ve Merve'den Safâ'ya her bir geliş ve tavaf yaparken Kâbe'nin Hacer-ül esved köşesinden başlayan ve başlanılan yere gelince sona eren her bir dönüş. Şavt sona erip Hacer-ül esved taşına... |
Sayd |
Av hayvanı yâni eti yenen hayvanların etleri için, eti yenmeyenlerin ise (domuz hâriç) deri ve diş gibi yerlerinden faydalanmak veya zararlarından emin olmak için avlanan hayvan. |
Saygı ifadeleri |
Sual: Aşağıdaki ifadelerin anlamları nedir? Kimler için kullanılır? |
Sayha |
Şiddetli ses; korkunç gürültü. |
Şâziliyye |
Evliyânın büyüklerinden Ebü'l-Hasen Şâzilî hazretlerinin tasavvuftaki yolu. |
Şaziment |
Özellikleri kimseye benzemeyen. |
Sa’d Bin Ebî Vakkâs |
Resûlullahın okçusu. |
Sa’d Bin Ubâde |
Ensârın sancaktarlarından. |
Schilling Testi |
Sindirim kanalında B12 vitaminin emilim durumunu saptamaya yarayan test. |
Schultz-Charlton Testi |
Kızılın tanısına kesinlik kazandıran test. |
Se'îr |
Cehennem'i meydana getiren tabakaların ikincisi. Burada Tevrât'ı değiştirenler yanacaktır. |
Şeâ'irullah |
Görülünce, Allahü teâlâyı hatırlatan şeyler. |
Seâdet |
Mutluluk, bahtiyarlık. Dünyâda ve âhirette mutluluk. |
Seadet-i Ebediye |
Ey kalbi İslam ile yanan, sevdiğim, gençler |
Seâdet-i Ebediyye |
Sonsuz, ebedî mutluluk, bahtiyârlık. |
Seb Etmek |
Kötülemek, dil uzatmak. |
Seb'iyye |
Bozuk fırkalardan biri olan İsmâiliyye fırkasının diğer bir adı. Bu fırka, şerîat (din) sâhibi peygamberlerin sâdece yedi tâne ve yedincisinin Mehdî olduğunu, ayrıca her asırda yedi imâmın bulunduğunu iddiâ ettikleri için bu isimle anılmışlardır. |
Sebbiyye |
Hazret-i Ali'yi seviyoruz deyip Eshâb-ı kirâmın çoğunu kötüleyen bozuk fırka. |
Sebe Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin otuz dördüncü sûresi. |
Sebeb |
Vâsıta. Bir işte te'siri olmayan fakat o işin yapılmasını, vücûdunu, var olmasını îcâb ettiren şey. |
Sebeb-i Nüzûl |
Kur'ân-ı kerîmin nüzûl (inme) sebebi. (Bkz. Esbâb-ı Nüzûl) |
Sebeb-i Vürûd |
Hadîs-i şerîflerin buyurulma, söylenme sebebi. |
Sebeciler Yahudilere benziyor |
Sual: Sebecilerin Yahudilere benzediği hususlar varmış. Bunlar
nelerdir? |
Sebeiyye |
Hazret-i Ali'ye tanrı diyen bozuk fırka. Bunlara Hurûfîler de denir. |
Şebeke-i Seâdet |
Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem mübârek kabrinin bulunduğu Hücre-i seâdet denilen yerin dış duvarı etrâfında yerden Mescid-i Nebî'nin tavanına kadar yükselen demir parmaklık. Şebeke-i seâdetin kıble tarafına muvâcehe-i seâ... |