Başlık | Yazı |
---|---|
Selefiyecilerin gerçek yüzü |
[Mezhepsizler isimli kitaptan] |
Selefiyecilik | |
Selefiyecilik nedir |
Sual: Selefiyecilik nedir? Selefiye mezhebi diye bir mezhep var mı? |
Selefiyye |
Selef-i sâlihînin (Eshâb-ı kirâm, Tâbiîn, Tebe-i tâbiînin) yolunda olduklarını iddiâ ettikleri hâlde, onların yolundan ayrılan bozuk îtikâdlı kimseler. |
Selem |
İleride teslim edilecek bir malın peşin para ile satılması. Yâni belli miktârda peşin para ile belli zaman sonra bilinen yerde bilinen bir malı satın almak için yapılan sözleşme. Peşin parayı verene sâhib-üs-selem veya rabb-üs-selem; veresiye mal ver me borcu altına... |
Seleme Bin Ekvâ |
Piyâdelerin en hayırlısı. |
Seleme Bin Hişâm |
Kardeşlerinin işkence ettiği sahâbî. |
Selim akıl |
Sual: Selim akıl Peygamberlerde bulunur ve hiç yanılmaz deniyor.
İctihadda yanılmak bundan farklı mıdır? |
Selîm Akıl |
Yanılmayan, pişman olacak bir işi yapmayan ve peygamberlere, âlim ve evliyâlara mahsus, ileriyi gören akıl. (Bkz. Akıl) |
Sellülit |
Deri altı yağ dokusunun had veya müzmin seyredebilen irinli bir iltihâbı. Yılancıktan farklıdır. Sellülitin kenarları düzensiz ve deriyle aynı seviyededir. Yılancık ise keskin sınırlı ve deri seviyesinden kabarıktır. |
Selma |
Barışçı, itaatli, iyi yolda. |
Selman |
Barışçı, sulhçu. |
Selmân-ı Fârisî |
Ehl-i beytten sayılan İranlı sahâbî. |
Selmân-ı Fârisî |
Ehl-i beytten sayılan İranlı sahâbî. Eshâb-ı kirâmdan olan Selmân-ı Fârisî hazretleri, İslâmiyeti bulmasını ve ebedî saâdete kavuşmasını şöyle anlatmıştır: Ben İran’ın, İsfehan şehrinin Cey köyündenim. Babam köyün en... |
Selülit |
Dermisin bağ ve yağ dokularını etkileyen iltihwbı deeneratif süreç. |
Selvâ |
Mûsâ aleyhisselâma îmân eden İsrâiloğullarına Allahü teâlânın ihsân ettiği bıldırcın eti. (Bkz. Men ve Selvâ) |
Selvican |
Selvi seven, selvi canlı. |
Sem |
İşitme, işitici olma. Allahü teâlânın subûtî sıfatlarından. |
Şem'un |
İsrâiloğulları'na gönderilen peygamberlerdendir. |
Şem'ûn Aleyhisselâm |
İsrâiloğulları'na gönderilen peygamberlerden. İsminin Şemsûn olduğu da bildirilmiştir. |
Semâ |
Bir veya birkaç kişinin çalgısız, âletsiz okudukları, dîni, îmânı kuvvetlendiren ve ahlâkı güzelleştiren ilâhî, mevlid, kasîde ve şiirleri dinlemek. (Bkz. Simâ') |
Semâhat |
Cömertlik ve el açıklığı; vermesi lâzım ve vâcib olmayan şeyleri seve seve vermek. |
Semahat |
Cömert, iyilik sever. |
Şemâil-i Şerîfe |
Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellemin mübârek ahlâk ve âdetleri. |
Şematet |
Sual: Bazıları, düşmanlarına beddua ediyorlar ve onların başlarına
gelen belalara seviniyorlar. Hatta bu belalara kendi duasının sebep olduğunu
söyleyenler bile oluyor. Böyle düşünmek uygun mudur? |
Şemâtet |
Başkasına gelen belâya, zarâra sevinmek. |
Semâvî |
Allahü teâlâdan gelen. |
Semâvî Din |
İnsanları dünyâ ve âhirette seâdete, mutluluğa kavuşturmak için, Allahü teâlâ tarafından gösterilen yol. |
Semavi dinlerde iman |
Sual: Semavi din ne demek? |
Semâvî Kitab |
Hak dinlerin kitapları. Semâvî kitapların bize bildirileni yüz dörttür. Bunlardan on suhuf Şist (Şit) aleyhisselâma otuz suhuf İdris aleyhisselâma, on suhuf İbrâhim aleyhisselâma indirildi. Mushaflar; Tevrât Mûsâ aleyhisselâma, Zebur... |
Semen |
Mebî'ye yâni satın alınan şeye karşılık verilen mal veya para. |
Semen-i Misl |
Satılan malın piyasadaki fiyatı. |
Semen-i Müsemmâ |
Bâyi' (satıcı) ile müşterinin karşılıklı rızâ ile mebî (mal) için hakîkî kıymetine uygun olsun veya olmasın, tâyin ettikleri yâni uyuştukları bedel. |
Semen-i Râyic |
Bir malın o günkü değeri. |
Sement |
Diş kökündeki dentini örten diş dokudu. |
Semî |
İşitilecek şeyleri ne kadar gizli olsa da işiten, hamd ve senâda bulunanların, hamdini işitip mükâfat veren, kullarının duâlarını işiten ve icâbet eden, münâfık ve yalancıların kalbden söyledikleri sözleri işiten mânâsında Allahü teâl... |