Sual: Bir genç, “Kur'anı anlamak için âlim olmaya gerek yok herkes
anlar, çoban da anlar. Atalarınızın yani mezhep imamlarının, âlimlerin yolundan
gitmeyi bırakın da, Kur’an okuyun. O gayet açıktır, herkes anlar” diyor. Kur’anı
herkes anlar mı? Buna nasıl cevap vermeli?
CEVAP
Kur’an-ı kerimi ancak Peygamber efendimiz anlamıştır. Ehli olan âlimler ise
ancak ilimleri nispetinde anlar. Herkes anlayabilseydi, Allahü teâlâ peygamber
göndermezdi. Binlerce, milyonlarca hadis-i şerife lüzum kalmazdı. Herkes Kur’anı
anlasaydı, kapalı olanları açıklayabilselerdi ve Kur'an-ı kerimden hüküm
çıkarabilselerdi, Allahü teâlâ (Resulüm sadece sana vahiy olunanı tebliğ et
yeter, açıklamana gerek yok) derdi. Ama öyle demiyor, şöyle buyuruyor:
(Bu Kitabı, insanların ihtilafa düştükleri şeyi açıklayasın diye sana
indirdik.) [Nahl 64]
(İndirdiğimi insanlara beyan edesin.) [Nahl 44] Beyan etmek, âyetleri, başka
kelimelerle ve başka suretle anlatmak demektir.
(Anlaşamadığınız işin hükmünü Allah’a [Kur’ana] ve Resulüne [Sünnete]
arz edin!) [Nisa 59]
Siz şimdi o gence aşağıdaki soruları sorun:
1- Kur’anı çoban anlayabiliyor da, niye âlim olanlar anlayamadı? Hani
herkes anlıyordu?
2- Niye mezhep imamları, muhaddisler ve müfessirler anlayamadı da sen
anladın? Peşlerinden gitmeyin diyerek, niye onların anlamadığını söylüyorsun?
3- Madem ki herkes anlar, daha niye âlimlerin anladığına itiraz ediyor ki?
4- Kur’anı herkes anlasaydı, çeşitli gruplar çıkar mıydı? [Demek ki herkes
Kur’anı farklı anlıyor.]
5- Peygamber efendimizin açıklamasından niye korkuluyor? Resulullaha olan
düşmanlık neyin nesidir? Allahü teâlâ, (sadece Kur’ana uyun, sadece bana itaat
edin) demiyor. Şöyle buyuruyor:
(Allah’a ve Onun Resulüne iman edin, ona uyun ki doğru yolu bulasınız.)
[Araf 158]
(Resule itaat eden, Allah’a itaat etmiş olur.) [Nisa 80]
(Peygamberin emrine uyun, nehyettiğinden sakının.) [Haşr 7]
6- (Kur’anı çoban bile anlar, âlim olmaya gerek yok) diyerek Kur’ana
inanmadığını açıkça söylemiş olmuyor musun? Niye ilmi ayağa düşürüyorsun?
Ehliyetli ile ehliyetsiz, âlim ile cahil, bilenle bilmeyen bir midir? Allahü
teâlâ âlimleri övüyor, onlara sorun buyuruyor. Birkaç âyet meali şöyledir:
(Allah’tan en çok korkan âlimlerdir.) [Fatır 28]
(Verdiğimiz bu misalleri ancak âlim olanlar anlar.) [Ankebut 43]
(Bilmiyorsanız âlimlere sorun.) [Nahl 43]
(Eğer onun hükmünü Resule veya ülül-emre [âlimlere] sorsalardı,
öğrenirlerdi.) [Nisa 83]
(Her ilim sahibinin üstünde bir âlim vardır.) [Yusuf 76]
7- Bu âyetlere rağmen, âlimlere, mezhep imamlarına düşmanlık neden? Kur’an-ı
kerime el ve dil uzatmamalı, işi ehline bırakmalıdır. Hadis-i şeriflerde
buyuruldu ki:
(Kur’anı kendi görüşü ile açıklayan, doğru olsa bile, muhakkak hata
etmiştir.) [Nesai]
(Kur’ana ehliyeti olmadan mana veren, Cehennemde azap görecektir.)
[Tirmizi]
(Kur’anı kendi görüşüne göre tefsir eden kâfir olur.) [Deylemi,
M.Rabbani]