Başlık | Yazı |
---|---|
Maddî Temizlik |
Bedenin, elbisenin ve oturulan yerin temizliği. |
Maddiyyûn |
Maddenin hep var olduğuna, sonradan yaratılmadığına ve yok olmayacağına inananlar, maddeciler. |
Madımak toplamak |
Sual: Bir kimsenin etrafı çevrili yerine girip, kendiliğinden yetişen
yemlik, madımak ve benzeri otları toplamakta mahzur var mıdır? |
Mağfiret |
Örtme; Allahü teâlânın, kullarının günâhlarını bağışlaması. |
Magnezyum |
Vücudun temel bileşenlerinden biri. |
Magnit |
Mıknatıs. |
Mağrûr |
Gururlu. (Bkz. Gurûr) Ey oğlum! Sende olmayan fazîletler ile insanlar seni medh ederlerse, sakın... |
Mahbûb |
Muhabbet edilen. Sevilen, sevgili. |
Mahbub |
Sevilen, sevgili. |
Mahbûb-i Hudâ |
Allahü teâlânın habîbi, sevgilisi Muhammed aleyhisselâm. |
Mahbube |
Sevilen, sevgili. |
Mahbûbiyyet |
Sevgili olmak. |
Mahcûr |
Çocukluk, sefîhlik, delilik, kölelik, bunaklık vs. gibi çeşitli sebebler yüzünden malını tasarruf hakkından, kullanmaktan men edilen kimse. (Bkz. Hicr) |
Mahdum |
Hizmet edilen, evlat. |
Mahdûmzâde Ebü'l-Kâsım |
Hindistan'da yetişen büyük velîlerden. İmâm-ı Rabbânî hazretlerinin torunu olan Kayyûm-i zamân Muhammed Sibgatullah hazretlerinin ilk oğlu, Urvet-ül-vüskâ Muhammed Ma'sûm-i Fârûkî'nin de torunudur. 1645 (H.1055) senesinde... |
Mahinev |
Yeni doğmuş ay. |
Mahir |
Usta, elinden iş gelen, uzel. |
Mahire |
Usta, elinden iş gelen, uzel. |
Mahiye |
Aylık. |
Mâhiyyet |
Öz, asıl ve esas. |
Mahkeme |
Hüküm verilen dâvâların görülüp, hükme (karâra) bağlandığı yer. |
Mahkeme-i Kübrâ |
En büyük mahkeme, âhirette bütün insanların amel defterlerinin tartıldığı ve dünyâda yaptıklarının hesâbını verecekleri yer. |
Mahlûk |
Yaratılmış; yoktan vâr edilmiş. Rabbimiz cism değildir, zamânı, mekânı yok. Maddeye hulûl eylemez, böyle olmalı îmân. Mahlûka muhtaç değildir, ortağı benzeri yok, Her şeyi O'dur yaratan hem de varlıkta tutan. |
Mahlûkât |
Yaratılanlar, Allahü teâlânın yarattığı şeyler. |
Mahmasa Hâli |
Açlıktan ölmek üzere olma hâli. |
Mahmûd |
1. Övülmüş, övülen. |
Mahmud |
Övülmüş, medhedilmiş, sena edilmiş. |
Mahmûd Çelebi |
Seyyid Ahmed Buhârî'nin yetiştirdiği büyük velîlerden. İsmi Mahmûd Çelebi olup Mevlânâ Kırîmî'nin evlatlığıdır. Doğum târihi bilinmemektedir. 1531 (H.938) senesinde İstanbul'da Edirnekapı semtinde vefât etti. |
Mahmûd Hayrânî |
Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî hazretleriyle aynı devirde yaşamış büyük velî. Peygamber efendimizin temiz soyundan olup seyyiddir. Hayâtı genel olarak Konya Akşehir'de bulunan dergâhında geçmiştir. 1268 yılında vefât etmiştir. Türbesi Akşehir'de... |
Mahmûd Kefevî |
Osmanlı âlim ve velîlerinden. İsmi Mahmûd, künyesi Ebü'l-Fazl'dır. Babası Hacı Süleymân bin Abdi Kefevî'dir. Şeyh Mahmûd Kefevî diye meşhûr olmuştur. 1520 (H.926) senesinde Kırım'ın Kefe liman şehrinde doğdu. 1581 (H.989) senesinde Sinop'ta vef... |
Mahmûd Sâminî |
Harput'un büyük velîlerinden. Elazığ'ın Palu ilçesine bağlı Hun köyünde doğdu. Seyyiddir. Doğum târihi belli değildir. İlk tahsîlini doğduğu yerde yaptı. Sonra Ali Septî hazretlerinin sohbetlerinde kemâle geldi. On üç sene talebelik yapan... |
Mahmûd Sûfî |
Irak'ta yetişen büyük velîlerden. 1624 (H.1033) senesinde doğdu. 1673 (H.1084) senesi Musul'da vefât etti. Kabri, Musul hâricinde nehir kenarında olup, Zâr diye bilinir. Zamânın âlimlerinin derslerinde yetişip kemâle geldi. |
Mahmûd Ve İynel Sultanlar |
Hayatları hakkında fazla bilgi bulunamayan Mahmûd ve İynel Sultanların Konya'da Mevlevî şeyhi oldukları ve türbelerinin bulundukları yerde bulunan dergahlarında yıllarca halka hizmet ettikleri bilinmektedir. Mahmûd Sultan 1557'de, İynel Sultan ise 1552'de vefât etmiştir. Günümüzde... |
Mahmûd-i İncirfagnevî |
Büyük velîlerden. İnsanları Hakk'a dâvet eden, onlara doğru yolu gösterip, hakîkî saâdete kavuşturan ve kendilerine "Silsile-i aliyye" denilen büyük âlim ve velîlerin on birincisidir. |
Mahmur |
Sarhoş, uykulu, baygın gözlü. |
Mahpeyker |
Ay yüzlü parlak ve nur yüzlü. |