Başlık | Yazı |
---|---|
Mehr-i Misl |
Mehir söylenmeden veya mehir vermemek şartı ile yapılan bir nikahtan sonra, kadının, baba tarafından akrabâsının kadınlarına bakılarak bunlara verilen mehir kadar verilmesi kararlaştırılan altın, gümüş, mal veya herhangi bir menfeat. |
Mehr-i Muaccel |
Miktarı tesbit edilen (belirlenen) ve nikâh sırasında erkeğin evleneceği kadına peşin olarak ödemesi gereken altın, gümüş, kâğıt para veya herhangi bir mal yâhut bir menfaat. |
Mehr-i Müeccel |
Miktarı nikah yapılırken tesbit edilip, ödenmesi daha sonraya bırakılan yâni erkeğin evleneceği kadına sonra ödeyeceği altın, gümüş, kâğıt para veya herhangi bir mal yâhut bir menfeat. |
Mehtap |
Ay ışığı. |
Mehveş |
Ay gibi güzel. |
Mejdek |
Mîlâdî dördüncü asırda İran'da komünizmi ilk kuran şahıs. |
Mekârim En-Nehr |
Irak'ta yetişen büyük velîlerden. İsmi, Mekârim bin İdris'tir. Irak'ta En-Nehr-ul-Hâlis adlı yerde yaşadı. Doğum ve vefât târihleri bilinmemektedir. Kabri orada olup ziyâret edilmektedir. |
Mekhûl Eş-Şâmî |
Tâbiînden, meşhûr hadîs hâfızlarından ve velî. İsminin Şehrâp, olduğu da bildirilir. Künyeleri değişik şekillerde, Ebû Abdullah, Ebû Eyyûb ve Ebû Müslim olarak bildirilmiştir. Aslen İranlıdır. Kâbil’de doğdu. Orada yaşı... |
Mekîl |
Kile ve ölçek ile yâni hacim ile ölçülen mal. |
Mekiyye |
Mekkeli. |
Mekke devri |
Muhammed aleyhisselâm vahyin bir müddet kesilmesinden sonra yine Hira Dağına çıkmıştı. Dağdan aşağı inerken bir ses duydu. Başını kaldırıp baktığında Cebrâil aleyhisselâmı gördü. Mübârek kalbi çarparak ve ürpererek evine dönüp;... |
Mekke'de seferilik |
Sual: Bir kimse Mekke’de veya başka yerde niyet etmeden 15 günden
fazla kalsa, seferi olur mu? |
Mekke'nin Rabbi olur mu? |
Misyoner diyor ki: |
Mekke-i Mükerreme |
Müslümanların kıblesi olan Kâbe-i muazzamanın bulunduğu, Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem doğduğu mübârek şehir. |
Mekke’de mukimlik |
Sual: Bir kimse Mekke’de veya başka yerde niyet etmeden 15 günden
fazla kalsa, seferi olur mu? |
Mekkî |
Peygamber efendimizin Mekke-i mükerremeden, Medîne-i münevvereye hicretinden (göç etmesinden) önce nâzil olan (inen) âyet-i kerîmeler. Âyet-i kerîmelerin Mekkî olmalarında âlimlerin arasında meşhûr olan görüş budur. Bu... |
Mekki |
Mekkeli. |
Mekkî sûreler |
İçerisindeki âyet-i kerîmelerin çoğunun Mekkî (hicretten önce inmiş) yâhut, baş kısmı Mekkî âyet-i kerîmeler olan sûreler. |
Mekr |
1. Bir kimseye, hiç beklemediği, ummadığı yerden hîle yapmak, tuzak kurmak sûretiyle zarar vermeye çalışmak. |
Mekr-i ilahi |
Sual: Al-i İmran ve Enfal suresinde, (ve mekeru ve mekerallah,
vallahü hayrül makirin) = (Allah mekr [hile] yapanların
hayırlısıdır) buyuruluyor. Allah’ın hile yapması ne demektir? |
Mekr-i İlâhî |
Allahü teâlânın mekr (hîle) yapanların mekrini kendilerine çevirmesi, kötülüklerini, kurdukları tuzaklarını bozması, mekrlerine karşılık onları cezâlandırması. |
Mekr-i ilahi ne demektir |
Sual: Al-i İmran ve Enfal suresinde, (ve mekeru ve mekerallah,
vallahü hayrül makirin) = (Allah mekr [hile] yapanların
hayırlısıdır) buyuruluyor. Allah’ın hile yapması ne demektir? |
Mekrûh |
Hoş görülmeyen, beğenilmeyen şey. Peygamber efendimizin beğenmediği ve ibâdetin sevâbını gideren şeyler. Yasak olduğu haram gibi kesin olmamakla berâber, Kur'ân-ı kerîmde, şüpheli delil ile, yâni açık olmayarak bildirilmiş veya bir sahâbînin (Peygamb er... |
Mekruh işlemek günah mıdır? |
Sual: Nefsimizi nasıl terbiye edebiliriz? |
Mektûbât |
Din büyüklerinin yakınlarına ve sevdiklerine gönderdiği, nasihat mektublarından meydana gelen kitap. |
Mektubat-ı Rabbani |
İslam âleminde imam-ı Rabbani hazretlerinin Mektubat'ı kadar kıymetli bir kitap daha yazılmamıştır. Mektubat, üç cild olup, beş yüz yirmi altı mektubunun toplanmasından meydana gelmiştir. Kelâm ve fıkıh bilgilerini, tasavvufun marifetlerini açı... |
Mektubat-ı Rabbani |
Hâllerin ve zevklerin, tercümânı Mektûbât |
Mektûbât-ı Rabbânî |
Büyük âlim ve velî İmâm-ı Rabbânî Ahmed Fârûkî hazretlerinin îmân, îtikâd ve tasavvuf bilgilerini öğreten mektublarından meydana gelen pek kıymetli kitab. |
mektubat.jpg | |
Mel'ûn |
Lânetlenmiş, tard olunmuş, kovulmuş. (Bkz. La'net) |
Melahat |
Güzel yüzlü. |
Melâhime |
Geçmiş ve gelecek devirlere âit haberler, târihî bilgiler ve bunları anlatan kitablar. Harb târihi. |
Melâike |
Allahü teâlânın nûrdan yarattığı latîf, mâsum ve günah işlemeyen kulları. Melekler. (Bkz. Melek) |
Melâmî |
Allahü teâlânın rızâsını kazanmak için çalışan, bu yolda farzları yapıp, haramlardan sakınan, şöhretten kaçındıkları için nâfile ve sünnetleri gizli yapan kimse. Nefislerini kınadıkları için melâmî adı ile anılmışlardır. |
Melanin |
Deride, gözün koroit tabakası, yâni damar tabakasında ve saçta bulunan koyu renkli boya maddesi. Suda eriyebilen bir maddedir. Melanin metabolizması, genetik faktörlere ve iç salgılara bağlı bir olaydır. Bâzı kişilerde doğuştan îtibâren vücutlarında hi... |
Melankoli |
Ağır depresyon durumu. |