Hâllerin ve zevklerin, tercümânı Mektûbât
Bu kitabı okuyan, bulur elbette hayat
İlâhî nûrlar ondan yayılıyor cihâna
Her ne müşkülün varsa, bakabilirsin ona
Onu çok okumalı, ilimle dolar insan
İmam-ı Rabbani’den feyizler alır insan
Öyle bir kitap ki o, misli yoktur elbette
Ne geçmişte yazılmış, ne dahi gelecekte
Kur’an ve hadislerden sonra gelir bu kitap
Herkese var içinde, kendine göre hitap
İlim, ihlâs kaynağı hârikalar var onda
Fayda onda, kâr onda, en değerli yâr onda
Oğlu çok övüp der ki, babamın her mektubu
Öyle büyük bir derya, görünmez onun sonu
Tasavvuf ile fıkıh, birleşmiştir burada
Saadetin kaynağı, başlatılır dünyada
Budur uzman bir tabip, bütün dertlere devâ
Hasta kalblere şifâ, susuz rûhlara gıdâ
Budur Hakkın sevdiği, âlimlerin sözüdür
İslâmın esasıdır ve irfânın özüdür
Budur ulemanın ve evliyanın lisânı
Ehl-i sünnet yolunun, gâyet açık beyânı
Aşkla yanan kimseye, en iyi haber budur
Issız karanlık yolda kişiye rehber budur
Gece gündüz daima, okunmalı Mektubat
Duyulur elbet bir gün ondaki lezzet ve tat
Okuyalım gözlere kan yaş dolana kadar
Doyulmayan tadını kolay alana kadar
Anlayarak okuyan ilim sahibi olur
Sünnetleri öğrenir, bid’atlerden kurtulur
Mektubat okununca, etrafa nur saçılır
Feyzinin tesiriyle, kalblere yol açılır
Bu kitabı okuyup edelim çok muhabbet
Mektubatın yazarı imdâda gelir elbet