Ehl-i sünnet itikadı, sana önce, lazım olan
Yetmişüç fırka var, amma, Cehennemlik geri kalan
Müslümanlar, hep sünnidir; cümlenin reisi Numan
Cennet ile müjdelendi; imanda bunlara uyan
İtikadı sağlam edip; sonra İslamiyet'e bağlan
İslam’ın beş şartını yap; haramlardan sakın heman
Bir günahı işler isen, tevbe et, kaçırma zaman
Kim ki uymaz İslam'a, bir gün olur, elbet pişman
Dinsize sakın aldanma, mahvolursun sen de, aman
Tatlı söze inanırsan; olur sonra, halin yaman
İkiyüzlüler çoğaldı: dışı melek, içi yılan
Tuzağa düşürmek için; dost görünür, hem de candan
Herkes kendin haklı sanır: Kötü der, bana uymayan
İslamiyet terazidir, odur haklıyı ayıran
İslam'a uymayan bil ki; doğru yoldan sapık insan
Bu söze inanır elbet: Tarihi iyi anlayan
Neden doktora koşuyor; herhangi bir yeri ağrıyan?
Çünkü ölmek sevmez kimse; her şeyden daha tatlı, can
Sonsuz yaşamak arzusu; bende yoktur, var mı diyen?
Ölmek, yok olmak değildir; kabir hayatına inan
Cennet sonsuz, Cehennem de; haber verdi, bunu Kur’an
Sonsuz dertten sakınmalı; hatta olsa da, bi güman
Buna inanmayan da var; yarasa kaçar ziyadan
Karga çöplükten tad alır; bülbüldür, gülü arayan
İslam’ı elbet sevemez, nefse, keyfe düşkün olan
Bu ikisi, bir olur mu? Ayrıdır iyi, fenadan
Müslümanlar, hakkı tanır, her mahlûka eyler ihsan
İmansızlar, yılan gibi; lezzet alır can yakmaktan
Aman ya Rabbi elaman; ne müşkülmüş ahir zaman
Din bilgisi unutuldu; pek azaldı namaz kılan
Mason olanlar, sinsice; dini yıkmakta her yandan
Komünistlerde işkence; Müslümana ölüm, zindan
Bugünkü şaşkın halleri, eylemişti, Resul beyan
Demişti: (Bir gün gelecek; garip olur, bana uyan
Her evde, çalgı çalınır; işitilmez olur ezan
Âlim bulunmaz bir yerde, cahillere kalır meydan
Müminler, olur zavallı; kâfirler, sanki Süleyman
Kadına uyar her erkek; olur evde hâkim, zenan
Yüksek binalar yapılır; kelp dişi gibi apartman
Yolculuk süratli olur; uzaklık kalkar aradan
Zekâ, çok şey bulursa da; gaflet, gitmez insanlardan.)
Birgivi kitapta yazdı, eyledi çok hadis beyan:
Kıyamet alametleri, çıkar, birbiri ardından
Alametlerin meşhuru, sarhoş olur; pek çok kesan
Âlim diye tanıtılır, dinden haberi olmayan
Zâlime ikram olunur, kurtulmak için beladan
Hayâsızlık pek çoğalır, deyyuslara kalır meydan
İnsanların en alçağı, Moskova’da okur ferman
Herkes kendin âlim sanır, Müslümana denir nadan
Doğru konuşan azalır, yalancı söyler durmadan
Çok methedilen kimsede, bir zerre bulunmaz iman
Erkekler de kadın gibi, ipek giyer, sıkılmadan
Gına, zina sanat olup, kız yerine geçer oğlan
Kadınlar dar libas giyer, hep açılır baldır, gerdan
Fitne kaplar her tarafı, adam öldürülür yoktan
Bidat yayılır her yere, kalmaz sünnetlere uyan
Deccal gibi vicdansızlar, uydururlar bin bir yalan
Bir kimse doğru söylerse, saldırırlar her taraftan
Erkekler dinini bilmez, taşkınlık eder çok nisvan
Emir-i maruf unutulur, fısk emir eder şaklaban
İslamiyet kötülenir, haram işlenir her yandan
Müslümanlık lafta kalır, ses için dinlenir Kur’an
Mümine gerici denir, kayrılır mürtet olan
Bunların hepsi muhakkak, olur kıyamet kopmadan
Büyük alamet Deccal’dır, çıkacağı yer, Horasan
Sonra, Şam’daki Camie İsa inecek semadan
Bir hadiste buyuruldu, (Kızım Fatıma evladından
Babası Abdullah olan, Mehdi adında bir civan
Çıkıp dine kuvvet verir, cihana yayılır iman
İsa aleyhisselamla, birleşerek ol pehlivan
Deccalı da öldürürler, dünya dolar adl-ü eman
Yecüc Mecüc adındaki, kavim çıkar set ardından
Sayısı milyonlarcadır, her tarafta dökerler kan
Dabbet-ül-arz çıkar sonra, Mekke’de Safa altından
Dağ kadar bir hayvandır, ayırır iyiyi fenadan
Daha sonraki alamet, güneş, doğacaktır garptan
Kâfirler bunu görünce, imana gelecek ceman
Fakat kabul olmaz artık, doğru yola gelen mihman
Alametlerin biri de, Aden’den çıkan bir duhan
Kâbe’yi yıkacak hem de Habeş renkli birkaç yaban
Yeryüzünde kalmayacak, büyük nimet olan Kur’an
Müslümanlar hep ölecek, yaşayacak Ehli tuğyan
Her kötülüğü yapacak, insan adlı canaveran
Lakin Hicazdan bir ateş, verip herkese heyecan
Şaşkın, azgın dolaşırken, kıyamet kopar na-gehan
Daha neler olur, amma söyleyemez onu, lisan.)
Ne hazindir, ne yazıktır; Mabut oldu, falan filan
İlahi, sen korumazsan, olur hep sonumuz giryan
Bu irtidat modasında; işimiz suç, günah, isyan
İnsanlar, yolu şaşırdı; gemisin kurtaran kaptan
Etrafımın zulmetinden, beni de kapladı nisyan
Ömür geçti, pek süratle, uyan gönül, artık uyan
Hep, bu dünyaya çalıştın; ahiretin oldu ziyan
Düştün bedenin peşine, kalbini eyledin viran
Akla, ilme hiç uymadın; nefis oldu, sana kumandan
Geçti gençlik, hep gafletle; dünya hırsındasın elan
Nasihat hiç dinlemedin; yoldan çıktın, sanki sekran
Dünya zevklerine daldın; şimdi halin ah-ü figan
Hainler aldattı seni; sandın sonsuz bu deveran
Didinmeler, boşa gitti; yar olmadı, servet saman
İslam'a uyan kimse, anladım olur şadüman
Ne yazık, ömrü uçurdum, yeis çöktü, her taraftan
Keşke, Kur’ana uysaydım; olurdum, ebedi sultan
Dünyaya malik olsa da; kalmıyor insan bi payan
Hani Dara ve İskender; hani Roma, hani Yunan?
Hani Nemrud, hani Firavn; hani Karun, hani Haman?
Hani Cengiz, hani Hitler! Nesi kaldı, zikre şayan?
Edison, Markoni, Pastör, ahirette bulmaz ihsan
Dünyaya fayda verenler; sanma olur, kamil insan
Yılandan tiryak yapılır; zehir olur bazen derman
Sakın bakma görünüşe, insanın kemali, iman
İman eden, tembel olmaz; çalışınız! Diyor Sübhan
Tembeli ve gericiyi; zem etti Nebiy-yi zişan
Bir hadiste buyurdu ki (Rabbe mahbubdur, çalışan!)
Ruhu da, düşünmek lazım; hep bedeni besler, hayvan
Bu bedenin sağlamlığı; geçer, sanki ab-ı revan
Evet, beden lazım, çünkü odur, ruhumuz taşıyan
Her birin korumak gerek, böyle olmalı, Müslüman
Nebiyullah, boş durdu mu? İyi düşün, eyle izan
Eshabın hepsi olmuştu; sulhta üstat, harpte aslan
Bunları bildiğim halde, nefse uydum, halim lerzan
Günahlardan sakınmadım; böyle mi olurdu şükran?
Hilmi ümidini kesme, Rabbinin ismidir, Rahman
İlahi imdat et bize; etrafımız sarmış düşman
Kitap, gazete, film, radyo; olmuş hepsi birer şeytan
Bunlar doğruyu gösterse; olur idi, hepsi burhan
Bilgi, fen kaynakları da; niye acep, böyle hüsran?
Yeni fizik, modern kimya seni gösteriyor, her an
Her zerre diyor, Allah var; atomdan ta be asuman
Fakat bunları gören yok; kalplerden silinmiş irfan
Hakka inat edenlere; olur dünya elbet zindan
Avrupa, Amerika hem; Asya’da da, niçin buhran?
Çünkü Hakkı görmüyorlar; kafalarını sarmış duman
Maddede yükselmiş amma; haberi yok insanlıktan
Rahat, huzur beklenir mi komünizm ve masonluktan?
Saadete kavuşamaz; İslamlıktan uzaklaşan
Moskova radyosu her gün; dine çattı, bu Ramazan
Çok alçakça, pek namertçe; İslam’a eyledi bühtan
Küfür, devam ederse de; zâlimler kalkar aradan
Zâlime imhal ederim; ihmalim yok! Dedi Yezdan
Müslümanlar üzülmesin; Kuranı hıfz eder Deyyan
Tarihte hep böyle oldu; küfürde geldi, Peygamberan
Dünyayı zulmet basınca; doğar idi şems-i taban
Şimdi de hidayet şemsi; doğacak, Anadolu’dan
Hidayete ermek için; Habibullah, verdi imkân
Habib ne demek? Düşünse; kemalini anlar, insan
Ya Rab! Büyük nebidir O; köleleri, olur sultan
Bir kalbe sevgisi dolsa; eder envar, ondan feyzan
Niye görünmüyor o şems? Âmâ olmuş, bütün cihan
Sonsuz nimet, büyük şeref; Onu sevmekte, bi güman
Onun sevgisine vallah; malım, canım olsun kurban
Şekerin tadını bilmez; ağzına koymayan bir an
Günahkârım, yüzüm kara; fakat kalbim, aşkla leman
Aşk ile pek çok yaş döktüm; şahittir, hak-i Erzincan
Bu sevgi, cürme son verdi; halim oldu, nale figan
Bilinmez son nefes, amma; saadete budur nişan
Nimet, Onu sevmek imiş; oldu bana şimdi ıyan
Habibin yanında olsun; bu aşkı bizlere sunan