A (1114) | B (527) | C (326) | D (413) | E (571) | F (239) | G (275) | H (942) | İ (454) | J (19) | K (840) | L (165) | M (1275) | N (492) | O (286) | P (298) | R (355) | Ş (870) | T (498) | Ü (161) | V (201) | Y (198) | Z (205)
Başlıksıralama simgesi Yazı
Mu'âyede

Bayramlaşma. Birbirinin bayramını kutlama.
Selçuklular ve Osmanlılarda muâyede merâsimleri pek muhteşem olurdu. Sultanlar bayram namazı kılmak için büyük bir alayla (toplulukla) selâtin yâni sultanlar tarafından yaptırılan câ...

Mu'cizât (Mûcizât)

Mûcizeler. Allahü teâlânın peygamberlerine, peygamberliklerini isbât etmeleri için ihsân etmiş olduğu hârikulâde yâni âdet dışı (olağan üstü) hâller. Mûcize kelimesinin çokluk şeklidir. (Bkz. Mûcize)

Mu'cize (Mûcize)

Peygamberlerden aleyhimüsselâm peygamberliklerine delil olarak Allahü teâlânın izniyle meydana gelen hârikulâde (olağanüstü) haller.

Mu'îd (El-Muîd)

Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (ism-i şerîflerinden). Mahlûkâtı (yaratılmışları) dünyâdaki hayatlarından sonra öldürüp, ölümden sonra onları tekrar dirilten, hayât veren.

Mu'în (El-Muîn)

Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (ism-i şerîflerinden). Yardım eden, yardımcı.
Âişe'den (r.anhâ) şöyle dediğini rivâyet ettik: "Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem bir savaşta idi. Dönüp eve girdiği zaman onu karşıladım ve...

Mu'îzz (El-Muizz)

Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (ism-i şerîflerinden). Kullarından bâzılarını, maddî ve mânevî mülk ve saltanat vermek sûretiyle, azîz (üstün) kılan.
El-Muizz ismi şerîfini akşam namazından sonra veya...

Mü'min (El-Mü'min)

1. Allahü teâlânın Esmâ-ül-hüsnâsından (ism-i şerîflerinden). Her türlü emân ve emniyet (güven) veren.
Âyet-i kerîmede meâlen buyruldu ki:

Mü'min Sûresi

Kur'ân-ı kerîmin kırkıncı sûresi. Gâfir sûresi de denir.
Mekke-i mükkerremede nâzil oldu (indi). Sûre 85 âyet olup, 56 ve 57. âyetleri Medîne-i münevverede nâzil oldu. 28-45. âyet-i kerîmelerinde, Fir'avn'ın...

Mü'minûn Sûresi

Kur'ân-ı kerîmin yirmi üçüncü sûresi.

Mu'tekif

İ'tikâf eden. Bir yere çekilip ibâdetle meşgûl olan. (Bkz. Îtikâf)
Mu'tekif, kalbini dünyâ düşüncesinden ayırıp kendini Allahü teâlâya teslim ederek hak dergâhına sığınmış ve şeytanın ve nefsin mekrinden (...

Mu'temed

1. Sözüne güvenilir kimse.
Hudeybiye günü, Tebük ve Buvat gazâlarında ve daha pekçok yerde, susuzluk baş gösterince, Peygamber efendimizin mübârek parmaklarından fışkıran sudan Eshâb-ı kirâm içip susuzluklarını gidermişlerdir...

Mu'temir

Ömre yapan. (Bkz. Ömre)
Mu'temir, mîkât denilen yerde ihrâm giyerken; "Yâ Rabbî! Ben ömre yapmak istiyorum. Bunu bana kolay ve kabûl eyle diye duâ eder ve telbiye (Lebbeyk Allahümme Lebbeyk...) okur. (M. Zihni Efendi)...

Mu'tezile (Mûtezile)

Hicrî ikinci asırda Vâsıl bin Atâ tarafından kurulan ve aklı, nakilden yâni dînî delillerden önde tutan bozuk fırka. "Büyük günâh işleyen kimse ne kâfirdir, ne de mü'mindir, iki menzile (yer) arasında bir menzilededir (yerdedir)...

Mu'tî

Veren, ihsan eden.

Mu'tî (El-Mu'tî)

Veren, ihsân eden mânâsına Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (ism-i şerîflerinden).

Muâhede

Andlaşma. (Bkz. Ahd)
İslâm halîfeliğinin bir an evvel kaldırılması İngilizlerin birinci düşünceleridir. Kırım muhârebelerine sebeb olmaları ve burada Türklere yardım etmeleri hilâfeti mahv etmek için bir hîle idi. Pâris muâhedesi bu h...

Muâheze

Azarlama, darılma, paylama, cezâlandırma.
Allahü teâlâ âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:

Muahhir (El-Muahhir)

Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Peygamberlerini, evliyâsını, sevdiklerini kendine yaklaştırıp, kâfirleri (inanmayanları), fâcirleri, düşmanlarını, sevmediklerini kendisinden uzaklaştıran, hor ve hakîr edip alç...

Mualla

Yüce, yüksek.

Muallim

Öğretici, Tâzim eden, hoca.

Muammer

Uzun ömürlü, ömür süren, yaşayan, talihli.

Muattar

Güzel kokulu.

Muaviye Bin Ebi Süfyan

Resulullahın vahiy kâtibi.

Hazret-i Muaviye (radıyallahü anh), Peygamber efendimizin kayınbiraderi ve vahiy kâtibi idi. Resulullahın zevcelerinden Habibe validemizin kardeşidir. Eshab-ı kiramın büyüklerindendir. Öleceği zaman, Resulullahın kendisine hediye ettiği bir gömleğe sarılıp, hazinesinde saklamış...

Muaz

Sığınan, korunan, sarılan.

Muaz Bin Cebel

Helâl ve harâmı iyi bilen sahâbî.

Peygamber efendimiz Müslüman beldelerine vâli ve zekât tahsil memurları gönderdiği sıralarda, bir gün sabah namazından sonra Eshâb-ı kirâma dönerek buyurdu ki:
- İçinizden hanginiz Yemen'e gider?

Hazret-i Ebû Bekir cevap verdi:
- Ben...

Muazzez

İzzet ve şeref sahibi, değerli.

Mübâdele

Bir şeyi diğer bir şeyle değişmek, değiştirmek, satış.
Satış, malı mala rızâ ile mübâdele etmektir. (İbrâhim Halebî)

Mubâh

Dînimizde yapılması emr olunmayan ve yasak da edilmeyen şeyler.
Mubahlar, iyi niyetle yapılınca tâat (Allahü teâlânın beğendiği şey) olur. Kötü niyetle yapılınca, günâh olur. İnsan, mubâh bir işe başlarken niyyetine dikkat etmelidir. Niyyeti iyi ise, o işi...

Mübâhele

Lânetleşme. Dar anlamda hazret-i Îsâ'nın ilâh ve Allahü teâlânın oğlu olduğunu söylemekte ısrâr eden ve bu inanışlarının yanlış olduğunu kabûl etmeyen hıristiyanlara, Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem); "... Gelin...

Mübarek

Sual: Mübarek ne demektir, nerelerde kullanılır?
CEVAP
Mübarek kelimesi birkaç manada kullanılır:
1- Mukaddes, uğurlu, kutlu, mutlu, hayırlı manasına gelir. Mesela iyd-i mübarek, mukaddes bayram demektir.

2-
Bereketli, feyizli, verimli...

Mübarek

Sual: Mübarek ne demektir, nerelerde kullanılır?
CEVAP
Mübarek kelimesi birkaç manada kullanılır:
1- Mukaddes, uğurlu, kutlu, mutlu, hayırlı manasına gelir. Mesela iyd-i mübarek, mukaddes bayram demektir.

2-
Bereketli, feyizli, verimli...

Mübârek

Bereketli, feyizli, hayırlı, fâidesi bol.
Yanımdan ayrılma yâ Ebâ Bekr! Bedenime ve kalbime gelen her sıkıntı, senin mübârek yüzünü görmekle hafifliyor. Seninle, kalbim kuvvetleniyor. (Hadîs-i şerîf-Meâric-ün-N...

Mübarek

Bereketli, feyizli, uğurlu, hayırlı.

Mübârek Buhârî

Evliyânın meşhûrlarından. Bâbâ Şeyh Mübârek Buhârî ismiyle tanınmıştır. On beşinci asırda yaşamış bir âlimdir. Doğum ve vefât târihi kaynaklarda kaydedilmemiştir. "Silsile-i aliyye" denilen evliyânın meşh...

Mübârek Geceler

İslâm dîninin kıymet verdiği geceler. Kadir, Arefe, Fıtr ve Kurban bayramı ile Mevlid, Berât, Mi'râc, Regâib, Muharrem, Aşûre geceleri. (Bkz. İlgili Maddeler)

Mübarek geceler bid’at mi?

Sual: Selefiler, Kadir gecesi hariç, başta Mevlid gecesi olmak üzere bütün mübarek gecelere bid'at diyorlar. Bu gecelerin dindeki yeri nedir?
CEVAP