Başlık | Yazı |
---|---|
Mu'âyede |
Bayramlaşma. Birbirinin bayramını kutlama. |
Mu'cizât (Mûcizât) |
Mûcizeler. Allahü teâlânın peygamberlerine, peygamberliklerini isbât etmeleri için ihsân etmiş olduğu hârikulâde yâni âdet dışı (olağan üstü) hâller. Mûcize kelimesinin çokluk şeklidir. (Bkz. Mûcize) |
Mu'cize (Mûcize) |
Peygamberlerden aleyhimüsselâm peygamberliklerine delil olarak Allahü teâlânın izniyle meydana gelen hârikulâde (olağanüstü) haller. |
Mu'îd (El-Muîd) |
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (ism-i şerîflerinden). Mahlûkâtı (yaratılmışları) dünyâdaki hayatlarından sonra öldürüp, ölümden sonra onları tekrar dirilten, hayât veren. |
Mu'în (El-Muîn) |
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (ism-i şerîflerinden). Yardım eden, yardımcı. |
Mu'îzz (El-Muizz) |
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (ism-i şerîflerinden). Kullarından bâzılarını, maddî ve mânevî mülk ve saltanat vermek sûretiyle, azîz (üstün) kılan. |
Mü'min (El-Mü'min) |
1. Allahü teâlânın Esmâ-ül-hüsnâsından (ism-i şerîflerinden). Her türlü emân ve emniyet (güven) veren. |
Mü'min Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin kırkıncı sûresi. Gâfir sûresi de denir. |
Mü'minûn Sûresi |
Kur'ân-ı kerîmin yirmi üçüncü sûresi. |
Mu'tekif |
İ'tikâf eden. Bir yere çekilip ibâdetle meşgûl olan. (Bkz. Îtikâf) |
Mu'temed |
1. Sözüne güvenilir kimse. |
Mu'temir |
Ömre yapan. (Bkz. Ömre) |
Mu'tezile (Mûtezile) |
Hicrî ikinci asırda Vâsıl bin Atâ tarafından kurulan ve aklı, nakilden yâni dînî delillerden önde tutan bozuk fırka. "Büyük günâh işleyen kimse ne kâfirdir, ne de mü'mindir, iki menzile (yer) arasında bir menzilededir (yerdedir)... |
Mu'tî |
Veren, ihsan eden. |
Mu'tî (El-Mu'tî) |
Veren, ihsân eden mânâsına Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (ism-i şerîflerinden). |
Muâhede |
Andlaşma. (Bkz. Ahd) |
Muâheze |
Azarlama, darılma, paylama, cezâlandırma. |
Muahhir (El-Muahhir) |
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Peygamberlerini, evliyâsını, sevdiklerini kendine yaklaştırıp, kâfirleri (inanmayanları), fâcirleri, düşmanlarını, sevmediklerini kendisinden uzaklaştıran, hor ve hakîr edip alç... |
Mualla |
Yüce, yüksek. |
Muallim |
Öğretici, Tâzim eden, hoca. |
Muammer |
Uzun ömürlü, ömür süren, yaşayan, talihli. |
Muattar |
Güzel kokulu. |
Muaviye Bin Ebi Süfyan |
Resulullahın vahiy kâtibi. |
Muaz |
Sığınan, korunan, sarılan. |
Muaz Bin Cebel |
Helâl ve harâmı iyi bilen sahâbî. |
Muazzez |
İzzet ve şeref sahibi, değerli. |
Mübâdele |
Bir şeyi diğer bir şeyle değişmek, değiştirmek, satış. |
Mubâh |
Dînimizde yapılması emr olunmayan ve yasak da edilmeyen şeyler. |
Mübâhele |
Lânetleşme. Dar anlamda hazret-i Îsâ'nın ilâh ve Allahü teâlânın oğlu olduğunu söylemekte ısrâr eden ve bu inanışlarının yanlış olduğunu kabûl etmeyen hıristiyanlara, Peygamber efendimizin (sallallahü aleyhi ve sellem); "... Gelin... |
Mübarek |
Sual: Mübarek ne demektir, nerelerde kullanılır? |
Mübarek |
Sual: Mübarek ne demektir, nerelerde kullanılır? |
Mübârek |
Bereketli, feyizli, hayırlı, fâidesi bol. |
Mübarek |
Bereketli, feyizli, uğurlu, hayırlı. |
Mübârek Buhârî |
Evliyânın meşhûrlarından. Bâbâ Şeyh Mübârek Buhârî ismiyle tanınmıştır. On beşinci asırda yaşamış bir âlimdir. Doğum ve vefât târihi kaynaklarda kaydedilmemiştir. "Silsile-i aliyye" denilen evliyânın meşh... |
Mübârek Geceler |
İslâm dîninin kıymet verdiği geceler. Kadir, Arefe, Fıtr ve Kurban bayramı ile Mevlid, Berât, Mi'râc, Regâib, Muharrem, Aşûre geceleri. (Bkz. İlgili Maddeler) |
Mübarek geceler bid’at mi? |
Sual: Selefiler, Kadir gecesi hariç, başta Mevlid gecesi olmak üzere
bütün mübarek gecelere bid'at diyorlar. Bu gecelerin dindeki yeri nedir? |