Başlık | Yazı |
---|---|
Müezzin |
Ezân okuyan kimse. |
Mufâvada Şirketi |
Sermâyedeki hisseleri, kâr ve kullanma hakkı, ortaklar arasında eşit olan ve ortakların müslüman olması ve herbirinin sermâyesinden başka parası bulunmaması şartlarıyla kurulan bir şirket. Müsâvat şirketi. Mufâvada şirketinde ortaklardan herbiri, diğer... |
Müfesser |
Açıklanan. Usûl-i fıkıhta, nass denilen lafzdan daha açık olan lafızdır. Nass, sevkedildiği mânâya açıkça delâlet eden lafızdır. |
Müfessir |
Kur'ân-ı kerîmi tefsîr eden; Allahü teâlânın kelâmında, murâd edilen, kasdedilen mânâyı anlayan âlim. |
Müfid |
Sohbetinde istifade edilen, yararlı. |
Müfide |
Sohbetinde istifade edilen, yararlı. |
Müflis |
1.İflâs eden. |
Müfrid Hacı |
İhrâma girerken ömreye niyet etmeyip yalnız hac yapmağa niyet eden kimse. (Bkz. Hac) |
Müfsid |
1. Başlanılan ibâdeti bozan şeyler. ... |
Müftâbih |
Müctehid âlimlerin ictihadlarının (kavillerinden, sözlerinden) kendisiyle fetvâ verilen. |
Müfterâ Hadîs |
Peygamberlik iddiâsında bulunan Müseylemet-ül-Kezzâb'ın ve ondan sonra gelen münâfıkların (kalbi ile inanmayıp, sözleriyle inandık diyenlerin), zındıkların (kâfirlerin), müslüman görünen dinsizlerin uydurma sözleri. (Bkz. Hadîs) |
Müftî (Müftü) |
Fetvâ veren. |
Müfti Abdülazîz Efendi |
Osmanlılar devrinde on altıncı yüzyılda yetişmiş âlim ve velîlerden. Alay müftisi olarak katıldığı Kıbrıs'ın fethin'de Lefkoşe'nin alınmasında büyük tesiri olmuştur. Şehre girildikten sonra vukû bulan sokak çarpışmalarında şimdiki Selimiye Câmii... |
Müftî-yi Mâcin |
Din bilgilerini fıkıh kitablarından öğrenmeyip, kendi düşüncelerini din bilgisi olarak söyleyen, müslümanları mezhebsiz yapan câhil din adamı. |
Müftî-yüs-Sekaleyn |
İnsanlara ve cinnîlere fetvâ veren büyük âlim. |
Mugâlata |
Hatâlı ve yanlış söz, karşısındakini yanıltmak için söz söylemek veya bu sûretle söylenen söz. |
Mugire-Tebni Su’be |
Meşhûr beş dâhiden biri olan Sahâbî. |
Muğnî (El-Muğnî) |
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Hikmeti îcâbı, her şeyin ihtiyâcını giderici, tamamlayıcı ve lütfuyla doyurucu. |
Muhabbet |
Sevgi. Aşırı düşkünlük. |
Muhabbet |
Sevgi. |
Muhabbet-i Resûlillâh |
Peygamber efendimizin sevgisi. |
Muhabbet-i Zâtiyye |
Allahü teâlânın zâtına olan sevgi. |
Muhabbetsiz |
Çiçek, ağaç, ot ve orman |
Muhabbetullah |
Allahü teâlânın sevgisi. |
Muhâcir |
1. İslâmiyet'in başlangıcında, sırf müslüman oldukları için Mekkeli müşriklerin zulüm ve işkencelerine mâruz kalıp, dinlerini, îmânlarını korumak için, evlerini, mallarını ve mülklerini bırakarak Resûlullah efendimizin izni ile önce... |
Muhaddere |
Namuslu, iffetli, örtülü müslüman. |
Muhaddis |
Hadîs âlimi. Çok sayıda hadîs toplayıp, senet ve metinleriyle ezberleyen, râvilerin cerh ve ta'dîl (güvenilir olup olmadıkları) noktasından durumlarını bilen, bu ilimde ihtisas kazanıp kitaplar yazmış olan âlim. Muhaddisin çoğulu muhaddisîn'dir.... |
Muhâl |
İmkansız, mümkün olmayan. |
Muhâlaa |
Kadının mal karşılığı kocasına kendini boşattırması. (Bkz. Hul') |
Muhâlefet |
Karşı gelme itâat etmeme, uymamak. |
Muhâlefetün-lil-Havâdis |
Allahü teâlânın, zâtında, sıfatlarında ve fiillerinde (işlerinde) yarattıklarına, hiçbir bakımdan benzememesi. |
Muhamed Kudâme |
Velî ve Hanbelî mezhebi fıkıh âlimlerinden. İsmi Muhamed, künyesi Ebû Ömer’dir. İbn-i Kudâme ismiyle de tanınmıştır. Babasının adı Ahmed’dir. 1134 (H. 528) senesinde doğdu. 1210 (H.607) yılında Dımeşk’da vefât etti.... |
Muhammed |
Yerde ve gökte çok övülen. |
Muhammed Abduh |
Sual: Günümüzdeki mezhepsizlerin, mutlak müctehid diyerek övdükleri
Abduh, nasıl birisidir? |
Muhammed Aleyhisselâm |
Allahü teâlânın insanlara gönderdiği son peygamber. |
Muhammed Avfî |
Şâfiî mezhebi âlimi ve büyük velîlerden. İsmi, Muhammed bin Muhammeddir. Eshâb-ı kirâmdan ve Aşere-i mübeşşereden (dünyâda iken Cennet'le müjdelenen on kişiden biri) olan Abdürrahmân bin Avf hazretlerinin... |