Sual: Bid'at ehli bazı kimselerin sapıklıklarını söyleyince, "Ölülerin
kötü tarafı söylenmez. Ayrıca gıybet de olur" deniyor. Fakat bu bid'at ehli
şahıslar, başta Hazret-i Osman olmak üzere Eshab-ı kiramın çoğunu kötülüyorlar.
Eshab, bizim ölülerimiz değil mi, onları kötülemek gıybet değil mi?
CEVAP
Bid'at ehlini kötülemek gıybet olmaz. Gıybet, bir kimsenin gizli bir
kusurunu, arkasından söylemektir. Harbilerin ve bid'at sahiplerinin ve açıkça
günah işleyenlerin bu günahlarını ve zulmedenlerin ve alış verişte hile
yapanların bu fenalıklarını müslümanlara duyurarak, bunların şerrinden
sakınmalarına sebep olmak ve müslümanlığı yanlış anlatanların bu iftiralarını
söylemek gerekir, gıybet olmaz (Redd-ül-muhtar c.5, s.263)
Eshab-ı kirama dil uzatanlar, ölü olsun, diri olsun, bunları açıklamak, gıybet
olmaz, aksine dinin emrine uymak olur. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bid'atler çıkıp, Eshabıma kötü söz söylendiği zaman, doğruyu bilen, herkese
söylesin! Allahü teâlâ, bildiği [ve gücü yettiği] halde doğruyu
söylemeyen böyle âlime lanet eder.) [Deylemi]
Eshab-ı kiramın hepsi Müslümandır. Bizim ölülerimizdir. Hiç kimsenin onları
tenkit etmesi caiz olmaz. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Ölülerinizi hayırla anın, iyiliklerini söyleyin, kötülüklerini açıklamayın.)
[Tirmizi]
(Ölülerinize sövmeyin, onlar amelleriyle başbaşa kalmıştır.) [Buhari]
(Hazret-i Âişe, "Lanetlik İbni Kays ne yapıyor?" diye sorar. Oradakiler
"Öldü", derler. Hazret-i Aişe hemen, estağfirullah der. "Neden önce
lanetledin, sonra istiğfar ettin?" diyene, "Resulullah (Ölülerinizi
kötülemeyin) buyurduğu için" diye cevap verir.) [İbni Hibban]
Eshaba dil uzatmak
Eshab-ı kiramın kusuru olsa da, bizim ölülerimiz olduğu için ve Allahü teâlâ
onların kusurunu affettiği için bunları söylemek caiz olmaz. Hadis-i şeriflerde
buyuruluyor ki:
(Eshabımın ismini işitince, susun, şanlarına yakışmayan söz söylemeyin!)
[Taberani]
(Eshabımın kusurları, yanlış hareketleri olacaktır. Allahü teâlâ, onları bana
bağışlayacak, kusurlarını affedecektir.) [İbni Asakir]
(Eshabımın kusurlarından bahsetmeyin, onlardan soğuyabilirsiniz. Eshabımın
iyiliklerinden bahsedin ki, kalbleriniz onlara ısınsın!) [Deylemi]
(Eshabım arasında fitne çıkacaktır. Allahü teâlâ benimle olan sohbetlerinin
hürmetine o fitnelere karışanları, af ve mağfiret edecektir. Sonra gelenler ise,
bu fitnelere karışan Eshabıma dil uzatarak Cehenneme girecektir.) [Müslim]
(Allah’tan korkun, Eshabıma dil uzatmayın! Onları seven, beni sevdiği için
sever. Onları sevmeyen, beni sevmediği için sevmez. Onlara el ile, dil ile
eziyet eden, Allah’a eziyet etmiş olur.) [Buhari]
(Eshabım, cin ve insanların hepsinden daha üstündür.) [Bezzar]
Kim oldukları ve neye hizmet ettikleri malum olmayan bazı mezhepsizlerin dil
uzattığı Hazret-i Osman, Allah resulünün damadı olduğu gibi, Cennetle
müjdelenmiş on kişiden biridir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Osman bendendir, ben de Osman’danım.) [Taberani]
(Yüz kızım olsa, hepsini de Osman’a verirdim.) [İbni Asakir]
(Meleklerin haya ettiği zattan [Osman’dan] ben haya etmez miyim?)
[Beyheki]
(Osman’ın şefaati ile Cehennemlik 70 bin kişi, hesap görmeden Cennete girer.)
[İ. Asakir]
Tebük gazvesinde Hazret-i Osman, kendi ticaret malından üç bin deve, yetmiş at,
on bin altın getirdi. Resulullah efendimiz, bunları askere dağıttıktan sonra,
(Bugünden sonra Osman’a günah yazılmaz) [Bundan sonra Allah Osman’ı günah
işlemekten korur] buyurdu. (Tirmizi)
Ve şöyle dua etti:
(Ya Rabbi, Osman’ın geçmiş, gelecek, gizli-açık, Kıyamete kadar bütün
günahlarını affet!) [Ebu Nuaym]
Bir gün Hazret-i Fatıma, Hazret-i Ali’nin bir hareketine incinmişti. Hazret-i
Ebu Bekr ile Hazret-i Ömer Peygamber efendimize ricada bulundularsa da,
Resulullah efendimiz sükut etti. Hazret-i Osman rica edince damadı Hazret-i
Ali’yi affetti. İki kayınpederinin ricasını kabul etmeyip de, damadı Hazret-i
Osman’ın ricasını niçin kabul ettiği sual edilince, (Öyle birinin şefaatini
[ricasını, af talebini] kabul ettim ki, yer ile göğün yerini değiştir
diye, dua etse, Allahü teâlâ değiştirir) buyurdu. (Mesabih)