Meleklerin Yıkadığı Sahâbînın Oğlu.
Abdullah bin Hanzala hazretleri, Eshâb-i kirâmdan, şehâdeti ile meşhûrdur.
Babası da, Eshâbdan olup, (Gasîl-ül-melâike) Meleklerin yıkadığı Sahâbî
lakabıyla tanınmıştır. Annesi Cemile binti Abdullah’tır.
Babası Hanzala, Uhud vak’ası gecesi evlenmiş, ertesi gün Uhud’da şehîd olmuştur.
Hazret-i Abdullah, Peygamber efendimizin vefâtında yedi yaşında idi ve
Peygamberimizi görüp, gönüllere şifâ olan sohbetine kavuşmuştur.
Rü’yâda gördüm
Hazret-i Abdullah, 682 senesinde, Hara savaşında Zilhiccenin bitmesine üç gün
kala, perşembe günü şehîd olmuştur.
Önce sekiz oğlunu, birer birer savaş meydanına çıkarıp, hepsi şehîd olduktan
sonra, kılıcının kınını kırarak askerlerin içine dalmış, şehîd oluncaya kadar
mücâdele etmiştir.
Abdullah bin Ebî Süfyân anlatır:
"Ben babamı şöyle derken işittim: Abdullah bin Hanzala’yı şehîd edildikten sonra
rü’yâda çok güzel bir şekilde gördüm. Kendisine sordum:
- Ey Ebû Abdurrahmân, sen öldürülmedin mi?
- Evet, fakat öldürülünce, Rabbim beni Cennetine koydu. Ben burada serbestçe
dolaşıyor ve Cennet ni’metlerinden istifade ediyorum.
- Ya senin eshâbın, arkadaşların? Onlara ne oldu?
- Onlar benim sancağım etrafındadırlar. Ki, sen bunu görüyorsun.Aramızda olan bu
konuşmalardan sonra, uykumdan uyandım. Gördüğüm rü’yânın Hazret-i Abdullah bin
Hanzala için hayırlı olduğunu anladım."
Süfyân bin Selim’in rivâyetine göre, Iblis, Hazret-i Abdullah bin Hanzala’ya
göründü ve ona dedi ki:
- Dinle sana birşey öğreteyim.
Hazret-i Abdullah da cevap verdi:
- Senden birşey öğrenmeye ihtiyacım yoktur.
Baskasından birşey isteme!
Şeytan tekrar dedi ki:
- Dinle de, istersen alır, istemezsen almazsın.
Şeytan, sonra sözlerine şöyle devam etti:
- Ey Hanzala’nın oğlu, Allahtan başkasından birşey isteme! Her istediğini Allahü
teâlâdan iste! Kızdığında, nasıl bir hâl aldığına bir bak! Sen kızdığın zaman,
ben sana hakim olurum.
Abdullah bin Hanzala hazretleri, ziyâret için, arkadaşları ile beraber, Sa’d bin
Ubâde hazretlerinin oğlunun evine gitmişti.
Namaz vakti gelince ev sahibine, imâm olmasını teklif ettiler. O da
misâfirlerden birinin imâm olmasını istedi. Hazret-i Abdullah şöyle rivâyette
bulundu:
- Resûlullah efendimiz, "Bir kimsenin kendi yatağında yatması, hayvanına
binmesi ve evinde imâmlık etmesi evlâdır" buyurdu.