Sual: Livata nedir? Günahı nedir?
CEVAP
Erkeğin erkeğe veya kadına arkadan yaklaşmasına livata denir. Eşi ile de
livata yapmak büyük günahtır.
Allahü teâlâ livatanın habis [çirkin] iş olduğunu bildiriyor. (Enbiya
74)
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Livata yapan melundur.) [İ.Ahmed]
(Hanımı ile livata eden melundur.) [Şir’a]
(Bir erkek veya kadının dübüründen ilişkiye girene Allah rahmet etmez.) [Tirmizi]
(Kendi rızası ile üç defa livata yaptıran alışır, her zaman bu işi ister.)
[R.Nasıhin]
Erkeğin erkek için ve kadının kadın için avret yeri, diz ile göbek arasıdır. Bir
kadın, başka bir kadının, göbek ile diz arasına bakamaz. Zaruretsiz bakarsa,
haram işlemiş olur. Kadının yabancı erkek için avret yeri, el ve yüzünden başka,
bütün bedenidir. Başkasının avret yerine, lüzum yokken, şehvetsiz de bakmak
haramdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Erkek erkeğin, kadın kadının avret yerine bakamaz, haramdır.)
[Abdurrezzak]
(Erkeğin kadına, kadının da erkeğe [şehvetle] bakması haramdır.)
[Taberani]
Sual: Büyük günahların sayısı belli midir? Bir günaha müptela olan ne
yapmalı?
CEVAP
Dinimizde büyük günah sayısı pek çoktur. Bunlardan yetmiş kadarı İslam
Ahlakı kitabında bildirilmiştir. Bazıları şöyle:
Katillik, zina, livata, alkollü içki, hırsızlık, gasp, yalancı şahitlik, faiz,
ana-babaya isyan, namazı kazaya bırakmak, kibir, gıybet, sihir yani büyücülük,
yetim malı yemek, namuslu kadına iftira etmek, küçük günaha devam etmek.
Günaha bağımlılık
Günah işleyen kâfir olmaz. Fakat her günah insanı küfre sürükler. Bir günaha
müptela olanın, yeni tabirle bağımlılık kazanan kimsenin, o günahı bırakması çok
zor olur. Artık o kimse o günahı, günah gibi görmez. Günah işlediği için suçu
ona buna yüklemeye çalışır. İşlediği günahlara kılıf arar. Günaha alışmak, o
günahı günah olmaktan çıkarmaz.
İçkiye müptela olan kimsenin, tedavi neticesinde, içkiden zor kurtulduğu bir
gerçektir. Uyuşturucu kullananların durumu da böyledir. Bunlardan birine
yakalanan kimse, kolay kolay kurtulamaz. Az bir şeyden zarar olmaz diyerek
başlanıyor, büyük felaketlere maruz kalınıyor. Kötü alışkanlıklara elini veren
kolunu alamıyor. Kumara, zina ve livataya alışmak da böyle tehlikelidir.
Sigaraya, hatta çaya bile alışan kolay kolay bırakamıyor.
Herkese günah işleten ruhu değil, nefsidir. Her insanın nefs-i emmaresi
kâfirdir. Kâfir olan nefsimiz, hep günah işlemek ister. Nefsine hakim olan,
günahtan kendini alıkoyar. Kendi rızası ile üç defa livata yaptıranın, alışıp bu
işi isteyeceği hadis-i şerif ile bildirilmiştir. Bu işe alışan kimse, (Ben
erkeğim ama ruhum kadın) derse, nefsine, şeytana uymuş olur. Hangi sebeple
olursa olsun, bu işi yapan ve yaptıran lanetlenmiştir. Derhal tevbe etmelidir!
Cenab-ı Hak, tevbe edenlerin tevbesini kabul eder.
Kötü alışkanlıklara, günahlara müptela olma işlerine daha çok çevrenin etkisi
büyüktür. Çevreyi değiştirmeli, iyi insanlarla beraber olmalı, her haramdan
kaçmaya çalışmalı ve bilhassa namazı asla aksatmamalıdır.
Sual: Aids hakkında hadis olduğu söyleniyor. Doğru mudur?
CEVAP
Bilindiği gibi, Frengi ve Aids gibi bulaşıcı hastalıklar, Avrupa’dan,
[Frenkten] gelmiştir. Bir zamanlar Avrupa’dan gelen şeylere frenk malı denirdi.
Frenk üzümü, frenk gömleği gibi. Fuhuşla yayılan hastalığa da, onlardan geldiği
için frengi denmiştir. Aids hakkında açıkça hadis-i şerif yoktur. Bir hadis-i
şerifte buyuruldu ki:
(Kötü kadınlar, çoğalıp, zina bir toplum içinde yayılırsa, halk, daha önce
görülmemiş bulaşıcı hastalıklara maruz kalır. Alışverişte hile yapılırsa, geçim
darlığı başlar. Zekat verilmezse yağmur yağmaz. Hayvanlar olmasaydı, rahmet yüzü
görülmezdi. Dine olan bağlılık zayıflayınca, düşmanların saldırısına maruz
kalınır. Dine uymayan idareciler zuhur edince, anarşi çıkar, millet birbiriyle
boğuşur.) [Beyheki]
Livata yapanlarda Aids ismindeki bulaşıcı hastalığın virüsünün, domuzlarda
bulunduğu tespit edilmiştir.
Sual: Livatadan ve lezbiyenlikten kurtulmanın ilacı nedir?
CEVAP
Beş vakit namazı doğru kılmak ve hemen evlenmek.
Eşcinsel düşünce
Sual: Eşcinsel bir erkeğim. Bu işi fiilen yapmıyorum, ama düşünce olarak
kafamdan hiç çıkmıyor. Hep bir erkekle beraber olmak istiyorum. Bu da beni çok
rahatsız ediyor. Doktorlara sordum, bu hastalığın ilacı yok dediler. İntihar mı
edeyim, yoksa, eşcinsel düşünceler içinde mi yaşamalıyım?
CEVAP
Tedavisi olmayan dert, hastalık yoktur. Bilinmiyordur o ayrı bir şey. Her
hastalığın çaresi olduğunu, kâinatı yoktan var eden Allahü teâlâ tarafından
âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber efendimiz haber veriyor. Buyuruyor
ki:
(Allahü teâlâ, devasını, çaresini vermediği hastalık, dert yaratmadı. Bilen
bildi, bilmeyen bilmedi, yalnız ölüme çare yoktur.) [Taberani]
(Her derdin devası vardır. İlacı kullanıldığında Allahü teâlâ şifasını verir.)
[Buhari, Müslim]
(Ey Allah’ın kulları, tedavi olun. Allahü teâlâ, ilacını, devasını vermediği
hiçbir hastalık yaratmadı. İhtiyarlık bundan müstesnadır.) [Ebu Ya’la, İbni
Hibban]
İçki, zina, hırsızlık, eşcinsellik gibi her türlü günahın tek ilacı vardır. Bu
ilaç Kur'an-ı kerimde açıkça bildiriliyor. Bu ilacı kullanan her Müslüman,
alışkanlık haline gelen, bağımlısı olduğu büyük günahlardan mutlaka kurtulur.
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Namaz, münker ve fahşadan [edepsizlikten, akla ve dine uymayan esrar,
içki, zina, livata, eşcinsellik gibi her türlü kötülükten, her türlü günahtan]
alıkoyar.) [Ankebut 45]
Bir genç, namaz kılar ve her türlü kötülüğü de yapardı. Bu gencin durumu
Resulullah efendimize bildirilince, (Bir gün namaz, onu diğer günahları
işlemekten alıkoyar) buyurdu. Aradan çok zaman geçmedi. O genç günahlarına
tevbe etti, iyi hâl sahibi oldu. Bu bakımdan mutlaka namaz kılmalıdır. Bir
hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Her hastalığın, her derdin şifası vardır, kalbin şifası ise, zikirdir,
Allahü teâlâyı anmaktır.) [Deylemi]
Zikrin yani Allahü teâlâyı anmanın başında namaz gelir. Bir âyet-i kerime meali:
(Namaz, her türlü kötülükten, alıkoyar. Çünkü zikrullah [Namaz kılmak]
elbette en büyüktür. [En büyük ibadettir]) [Ankebut 45] (Zikrullah,
namazdır. Namaz diğer ibadetlerden daha büyüktür.) (Beydavi)
(Onlar ayakta, otururken, yanları üzerine yatarken Allah’ı zikrederler.)
[Al-i İmran 191] (Namazı, gücü yeten ayakta kılar, ayakta kılmaktan aciz olan
oturarak kılar, bundan da aciz olan, yatarak ima ile kılar demektir.)
(Bahr-ür-raık)
Eğer namaz, kötülükten alıkoymuyorsa, namaz doğru kılınmıyor demektir. Hadis-i
şerifte buyuruluyor ki:
(Bir kişinin namazı, onu kötülüklerden alıkoyamıyorsa, [namazın
şartlarına riayet etmeyip doğru kılmadığı için] Allah’tan uzaklığı artar.)
[Taberani]
O halde yapılacak iş, namazı doğru kılmaya çalışmaktır. Namazı doğru kılabilmek
için önce itikadın düzgün olması şarttır. Daha sonra diğer şartlar gelir. Bu
şartlara riayet eden, mutlaka her türlü kötülüğü bırakır.
Cinsel sapıklıklar
Sual: Ateistler, (Müslüman ülkelerde cinsel ilişkiler [zina] günah
sayılarak, cinsel duygular baskı altında tutulduğu için homoseksüellik gibi
sapıklıklar ortaya çıkıyor) diyorlar. Gayri meşru ilişkiler günah olmasaydı
acaba bu kadar yaygınlaşma olmaz mıydı?
CEVAP
Tam tersine daha da çok olurdu. Allah’tan korkmayanlar bile, toplumdan
çekindiği için gayri meşru ilişkilerden ister istemez uzak kalıyorlar. Batı
ülkelerinde tam bir cinsel özgürlük vardır. Hiçbir baskı da yoktur. Hatta
bazılarında eşcinsel evliliklere dahi kanunla izin veriliyor. Buna rağmen
Avrupa, özellikle İngiltere cinsi sapıklarla doludur. Ateistlerin maksadı cinsel
sapıklıklardan rahatsız olmak değil, İslamiyet’e olan düşmanlıklarından dolayı
böyle iddialar ortaya atıyorlar.