Sual: Sözünden dönmenin dindeki yeri nedir?
CEVAP
Yerine getirmek niyetiyle söz vermek sevaptır. Verilen sözde durmak
müstehaptır. Sözünde durmamak tenzihen mekruh olur. Kendisine söz verilen kimse,
(Sen bana söz verdiğin için bu benim hakkımdır) demeye hakkı yoktur. Hadis-i
şerifte buyuruldu ki:
(Bir kimse, yapmak niyeti ile verdiği sözü tutamazsa günah olmaz.)
[Tirmizi]
Yapmayacağı halde, yalan olarak söz vermek haramdır. Bu şekilde sözünde durmamak
da günah olur. Yapmamak niyetiyle söz verdiği halde, sonradan, verdiği sözde
durursa, yalancılık günahı affolmuş olur. Hadis-i şerifte, (Sözünde durmamak
münafıklık alametidir) buyuruldu. (İbni Neccar)
Sözünde durmaya gücü yetmezse, münafıklık alameti olmaz.
Kendisine mal, söz veya sır emanet olunan kimsenin bunlara hıyanet etmesi,
münafıklık olur. Sözünde durmaya çalışmalıdır. Âyet-i kerimede mealen buyuruldu
ki:
(Allah, [sözleşmeleri bozmaktan] sakınanları sever.) [Tevbe
7]
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(Vaat, söz vermek borçtur. Sözünde durmayana yazıklar olsun.) [Deylemi]
Sözünde durmak önemli bir haslettir. Bu hususta birçok atasözü vardır. Birkaçı
şöyledir:
Hayvan yularından, insan sözünden tutulur.
Er olan sözünde durur.
Allah bir, söz bir.
Söz namustur.
Söz verme, verdinse dönme!
Söz ağızdan çıkar.
Sözünün eri ol!
Tükürdüğünü yalamak [verdiği sözden dönmek] yiğide yakışmaz.
Kur’an-ı kerimde, sözünde duranlar övülmekte, sözünün eri
denilmektedir.
Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Dört şey münafıklık alametidir: Emanet olunana hıyanet etmek, yalan
söylemek, vaadini bozmak, sözünde durmamak.) [İ. Neccar]
Sual: Hizmetlere giderken, bir arkadaşa, bizim evin ihtiyaçları ile
ilgilenebilirsen iyi olur diyoruz, o da tamam diyor, fakat hiç ilgilenmediği
meydana çıkıyor. Söz verdiği halde böyle yapmak uygun olur mu?
CEVAP
Söz verince, onu yerine getirmelidir. Ama yapmak isteyip de yapamamışsa, bir
mazereti çıkmışsa, o zaman sakıncası olmaz. Bir hadis-i şerif meali:
(Cihad için savaşa giden erkeklerin hanımları, cihada gitmeyen erkeklere
kendi anneleri gibi haramdır. Bir erkek, mücahitlerden birinin ailesine bakmayı
üzerine alır da, hıyanet ederse, kıyamette, o mücahit, bu kimseden hakkının
tamamını alır.) [Müslim, Nesai]