Sual: İhlas ve riya ne demektir?
CEVAP
İhlas, gerek beden ile, gerek mal ile yapılan farz veya nafile bütün
ibadetleri, Allah rızası için yapmaktır. Mal, mevki, saygı, şöhret kazanmak için
yapılan ibadette ihlas olmaz, riya olur. Böyle ibadete sevap verilmez. Günah
olur, azaba layık olur. Haram işleyenlerle, bid’at ehli ile, kâfirlerle,
arkadaşlık, komşuluk edenlerin ihlasları kalmaz.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
İbadet yaparken, Allahü teâlâ emrettiği ve beğendiği için yapmaya niyet
etmelidir. Bütün işlerin, iyiliklerin hep ihlas ile yapılması lazımdır. Kiminde,
ihlas, kendini zorlayarak hasıl olur ve kısa bir zaman devam eder. Sonra kalbe
nefsin arzuları gelir. Devamlı ihlas sahiplerine Muhlas denir. Zahmet
çekerek elde edilen, devamsız ihlas sahiplerine Muhlis denir. Muhlas
olana, ibadet yapmak, tatlı ve kolay olur. Çünkü bunlarda, nefslerinin arzusu ve
şeytanın vesvesesi kalmamıştır. Böyle ihlas, insanın kalbine ancak bir evliyanın
kalbinden gelir.
Muhlis olarak ibadet etmek övülmüştür. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(De ki, ben ancak Allah’a muhlis olarak ibadet ederim.) [Zümer 14]
Hadis-i şerifte de buyuruldu ki:
(İhlas ile yapılan ibadet az da olsa insana kâfi gelir.) [Dare Kutni]
Murad, istek, arzu demektir. Tasavvufta ise Murad, seçilmiş kimse demektir.
Allahü teâlânın rızasına kavuşturucu iki yol vardır. Birisi talibler yolu,
ikincisi, muradlar yolu. Yani seçilmişlerin yoludur. Birinci yoldaki talibler,
sıkıntı çekerek yürürler. İkinci yoldaki muradlar ise sıkıntı çekmeden, hatta
nazlı nazlı okşanarak maksada kavuşurlar. Bu yol, Peygamberlerin ilerledikleri
yoldur. Bu yol bazı evliyaya da ihsan edilir.
Kur'an-ı kerimde mealen buyuruluyor ki:
(Allah, dilediğini kendine seçer, kendine kavuşmak isteyenlere de, kavuşturan
yolu gösterir.) [Şura 13]
Devamsız olan ihlas ile yapılan ibadetler de, zamanla nefsi zayıflatır, devamlı
ihlas elde etmeye sebep olur. Süfyan-ı Sevri hazretleri, (Allah rızası için,
niyet etmeden yemeğe davet edene bir günah, niyet etmeden gidene de, iki günah
yazılır) buyuruyor.
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki:
(Amellerinizi Allah için halis kılın. Çünkü Allahü teâlâ, ancak kendisi için
ihlasla yapılan ameli kabul eder. [Dare Kutni]
(İbadetlere riya karıştırmayın ki amelleriniz boşa gitmesin.) [Deylemi]
(İbadetine riya karıştırana ahirette denir ki: Git sevabını o kişiden iste.)
[İbni Mace]
(Sırf Allah rızası için, arkadaşını veya bir hastayı ziyaret eden için, Allahü
teâlâ buyurur ki: Ne güzel ettin. Cennette kendine bir köşk hazırlamış oldun.)
[Buhari]
(Allah rızası için cami yapana Cennette bir köşk verilir.) [Taberani]
(Kim Allah için gazabını yenerse, Allah da ondan azabını def eder.)
[Taberani]
(Allah rızası için, ana babasına itaat ederek güne başlayana Cennetten iki
kapı açılır.) [İ. Asakir]
(Dünya ve ahiret hayırlarına kavuşmak için, Allah’ı ananlarla beraber ol, hep
Allah’ı an, Allah için sev, Allah için buğzet.) [Ebu Nuaym]
(İbadetleri ihlas ile yap! İhlas ile yapılan az amel, kıyamette sana yetişir.)
[Ebu Nuaym]
(Allah rızası için affedeni, Allahü teâlâ yükseltir.) [Müslim]
(Sabırlı ve ihlaslı olanlar, hesaba çekilmeden Cennete girer.) [Taberani]
(40 gün Allah için ihlasla ibadet yapanın, kalbinden diline hikmet pınarları
akar.) [Ebuşşeyh]
(İhlaslı olanlara müjdeler olsun. Onlar fitne karanlıkları içinde, parlayan
ışıklardır.) [E. Nuaym]
(İhlasla “La ilahe illallah” diyen Cennete girer.) [Bezzar]
(Cennetin güzel köşkleri, Allah rızası için birbirini sevenler içindir.)
[Ebuşşeyh]
(Allah rızasından başka maksat için ilim öğrenen veya ilmini dünya menfaatine
alet eden, Cehennemdeki yerine hazırlansın!) [Tirmizi]
Kur’an-ı kerimde salihler övülürken buyuruluyor ki:
(Onlar, kendi canları çekerken yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.
Biz bunları Allah rızası için veriyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir
teşekkür bekliyoruz derler.) [İnsan 8,9]
Sual: İbadet yaparken dikkat edilecek hususlar nelerdir?
CEVAP
İbadette esas, kalbini tamamiyle Allahü teâlâya bağlamaktır. İbadet, bir
âdet olarak değil, Allahü teâlânın huzuruna çıkıp, Ona can ve gönülden şükretmek
ve Ona yalvarmak için yapılmaktadır. Riya [gösteriş] olarak yapılan bir ibadeti
Allahü teâlâ kabul etmez. Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Ey Resulüm, kıyameti inkâr eden, yetimi sertlik ve sitemle defedip hakkını
gasp eden, fakiri doyurmayan ve başkalarını da fakire iyiliğe teşvik etmeyen o
kimseyi gördün mü? Namazlarını gaflet ile kılanlara ve riya, gösteriş yapanlara
ve zekatı vermeyenlere şiddetli azap vardır.) [Maun]
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Bir ibadetin ilmini öğrenmeyenin, şartlarını bilmeyenin, yaptığı ibadet, ihlas
ile yapılmış olsa da, sahih olmaz. Hiç yapmamış gibi, Cehennemde yanar.
Şartlarını bilerek ve gözeterek yapanın, ibadeti sahih olur. Cehennem azabından
kurtulur. Fakat, ihlas ile yapmadı ise, bu ibadeti ve hiçbir iyiliği kabul
olmaz. Sevap kazanmaz. Allahü teâlâ, bu ibadetini ve hayrat ve hasenatını
beğenmeyeceğini bildiriyor. İlim ve ihlas ile yapılmayan ibadetin faydası olmaz.
İnsanı küfürden, günahtan, azaptan kurtarmaz. Ömür boyunca, böyle ibadet yapıp
da, küfür üzere vefat eden münafıklar çok görülmüştür. İlim ile, ihlas ile
yapılan ibadet, insanı, dünyada küfürden, günahtan kurtarır ve aziz eder.
Ahirette de
Cehennem azabından kurtaracağını, Allahü teâlâ, vaat etmektedir. (Maide
9)
Allahü teâlâ vaadinde sadıktır. Verdiği sözü elbette yapar.
İmam-ı Gazali hazretleri buyuruyor ki:
Günahların büyüğü üç tanedir. Bunlar:
1- Cimrilik
2- Haset
3- Riya
Riya, namaz, oruç, sadaka ve yol, cami yaptırmak gibi hayırlı amelleri, insanlar
görsün de beğensinler diye yapmaktır. İşte böyle bir maksatla yapılan işlerin
hepsi riyaya dahildir. Riya, küçük şirktir. Tevbe etmedikçe katiyen affolunmaz.
İlmi ile amel etmemek, amelinde salah ve ihlas olmamak din âlimlerine, ibadet
edenlere, ezana, mübarek günlere kıymet vermemek de şakavet alametidir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Allahü teâlânın birliğine iman edip, şirk koşmadan ve ihlasla namazını
kılıp, zekatını verenden Allah razı olur.) [İbni Mace]
(İhlasla amel edin! Allahü teâlâ ancak ihlasla yapılan ameli kabul eder.)
[Dare Kutni]
Sual: Zekatı gizli vermek açıktan vermekten iyi midir, açıktan vermek
riya olur mu?
CEVAP
Farz olan zekatı açıkça vermek riya olmaz, daha sevap olur. Zekatın böyle
alenen verilmesi, zekatını vermemiş olmak töhmetinden kurtarır, başkalarına da
örnek teşkil etmiş olur. İbni Abbas hazretleri, gizlice verilen nafile sadakanın
sevabı, alenen verilenden 70 kat fazladır buyurdu. Açıktan verilen zekatın
sevabı ise gizlice verilenlerine göre 25 kat fazladır. İmam-ı Rabbani
hazretleri buyuruyor ki: Bir kuruş zekat vermek, milyonlarla sadaka vermekten,
daha sevaptır. Zekat vermek, Allahü teâlânın emrini yapmaktır. Sadaka ve
hayratın çoğu ise, ün, saygı ve nefsin şehvetlerini kazanmak için olur. Farzlar
yapılırken araya riya, gösteriş karışmaz. Nafile ibadetlerde ise, gösteriş çok
olur. Bunun içindir ki, zekatı, açıktan vermek lazımdır. (2/82)
Sual: Kayınpeder adayımın yanında namazı düzgün kılmak veya ikindinin
sünnetini çok zaman terk ederken onun yanında kılmak riya olduğu için küfür olur
mu? Çünkü riyanın küçük şirk olduğuna dair bir hadis okudum. Ticaret için hacca
gitmek de riya mıdır?
CEVAP
İbadetlerine riya karıştıranın sevabı azalır. Yahut tamamen riya ise sevap
hasıl olmaz ama kâfir de olmaz. İbadet yaparak Allahü teâlâdan dünya çıkarlarını
istemek, riya olmaz. Yağmur duasına çıkmak böyledir. İstihare yapmak da,
böyledir. Ücret ile imamlık ve Kur’an kursu hocalığı yapmak, sıkıntıdan,
hastalıktan ve fakirlikten kurtulmak için âyet-i kerime okumak da böyledir.
Bunlarda hem ibadet, hem de menfaat niyetleri bulunmaktadır. İbadet niyeti hiç
bulunmazsa riya olur. İbadet niyeti çok olursa, sevap hasıl olur. İbadetlerini
başkalarına göstermek, onlara öğretmek ve teşvik etmek niyeti ile olursa, yine
riya olmaz, hatta çok sevap olur. Allahü teâlânın rızası için namaza başlayıp,
sonra namaz içinde hasıl olan riyanın zararı olmaz. Riya ile yapılan farzlar
sahih olur. İbadet borcu ödenmiş olur ise de, sevabı olmaz. Hadis-i şerifte
buyuruluyor ki:
(İbadetine riya karıştırana ahirette “Git sevabını o kişiden iste” denir.)
[İbni Mace]
Hem ticaret yapmak, hem de hac etmek için giden kimsenin, hac niyeti çoksa,
sevap kazanır. Ticaret niyeti çok ise veya iki niyet eşit ise, hac sevabı
kazanamaz. Fakat, şartlarını yerine getirdi ise, yalnız farz borcunu ödemiş
olur. Farzı yapmamak azabından kurtulur. Gösteriş için yapılan her ibadet ve
hayrat ve hasenat sevabı da böyledir. (Dürr-ül-muhtar)
Sual: Camiye gidince maşallah bu yaşta namaz kılıyorsun diyorlar, benim
de hoşuma gidiyor, herkes beni takdir etsin diye cemaate gidiyorum. Bu riya
imiş. Riyaya bulaşmamak için camiye gitmemem daha uygun olmaz mı?
CEVAP
Farz namazları kılarken, riya, gösteriş tehlikesi olsa da, yine farzları
camide kılmak lazımdır. Camiler namaz kılmak için yapıldı. İmam-ı Rabbani
hazretleri buyuruyor ki: Nafile ibadetleri gizli yapmak lazımdır. Böylece, riya
ve gösteriş tehlikesi olmaz. Cemaat ile kılmak böyle değildir. Farzları açıkça
yapmak, herkese göstermek lazımdır. Çünkü farzlarda gösteriş lekesi olmaz.
Bunları cemaat ile kılmak, bunun için uygundur. (1/288)
Sual: Farzlarda da, riya olur mu?
CEVAP
Riya, gösteriş demektir. Mal, mevki, saygı, şöhret kazanmak için ibadet
etmek, riya olur. Riya ile yapılan farzlar, sahih olur. İbadet borcu ödenmiş
olur ise de, sevabı olmaz. Şartlarına uygun olduğu için sahih olan bir namaz,
riya ile gösteriş için kılınırsa, sevab hâsıl olmaz, riya olur. Allahü teâlânın
rızası için namaza başlayıp, sonradan hâsıl olan riyanın zararı olmaz. Allahü
teâlânın rızasını hiç düşünmeden yapılan riya ise, çok kötüdür.
Riyaya mani olmak için, nafile ibadetleri gizli yapmalıdır. Mesela sadakayı
gizli vermeli, kuşluk namazı kıldığını söylememelidir. Fakat ibadetlerini
başkalarına göstermek, onlara öğretmek ve teşvik etmek niyeti ile olursa, riya
olmaz ve çok sevab olur.
Farzlarda ise, riya olacak diye, ibadetleri gizlemek doğru değildir. Mesela,
zekâtı, beş vakit namazı gizlememelidir. Cuma namazına gitmelidir. Ramazan
orucunu tutmakta da, riya olmaz.
İmam-ı Rabbani hazretleri buyuruyor ki:
Nafile ibadetlerde ise, gösteriş çok olur. Farzlar yapılırken araya riya,
gösteriş karışmaz. Bunun içindir ki, zekâtı, aşikâre vermek gerekir. Bu suretle
insan, iftiradan kurtulur. (2/82)
Sual: Dindar bir kardeşimize, Müslümanların kaynaşması niyetiyle namaz
kılan bir insan olduğumuzu belli etmeye çalışmak riya mıdır?
CEVAP
Dindarlara gösterilebilir. Riya olmaz. Önemli olan, fitneye sebep
olmamalıdır. Riya kalb işidir.