Sual: Malayani nedir?
CEVAP
Malayani, ömrü faydasız oyunlarla, boş işlerle geçirmek demektir. Oyunlardan
bazıları faydalıdır. Mesela hadis-i şerifte, (Ok atmayı öğrenmek, atını
terbiye etmek ve ailesi ile oynamak hariç, faydalı oyun olmaz) buyuruldu.
Diğer oyunlar ise malayanidir. Malayani ile meşgul olmak iyi değildir.
Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Malayaniyi terk etmek, kişinin müslümanlığının güzelliğindendir.) [Tirmizi]
(Malayani ile meşgul olanın hatası, günahı çok olur.) [El-Askeri]
(Kıyamet günü günahı en çok olan malayani konuşandır.) [Ebu Nasr]
Uhud’da şehid olan bir gencin annesi, (Oğlum sana Cennet müjde olsun!) dedi.
Bunun üzerine Resulullah efendimiz buyurdu ki:
(Ne biliyorsun, belki malayani konuşurdu.) [Tirmizi]
Hazret-i Kab, hastalanınca, Resulullah efendimiz ziyaretine gitti. Hazret-i
Kab’ın annesi, (Oğlum Cennet sana hazırdır) dedi. Peygamber efendimiz
aleyhisselam da buyurdu ki:
(Ey Kab’ın annesi! Ne biliyorsun, Kab belki malayani konuşurdu.) [İbni
Ebiddünya]
Peygamber efendimiz Ebu Zer hazretlerine de buyurdu ki:
(Sana bedene hafif, fakat terazide ağır [ahirette sevabı çok] olan bir
amel öğreteyim! Şükür et, güzel ahlaka sahip ol ve malayaniyi terk et!)
[İbni Ebiddünya]
Sual: Boş vakitlerimi tavla ve satranç gibi oyunlarla geçiriyorum. Bazen
onlardan çay içiyor, bazen de onlara içiriyorum. Mahzuru var mıdır?
CEVAP
İnsan, dünyaya oyun ve eğlence için gelmemiştir. Dünya iş ve kazanç yeridir.
Peygamber efendimiz, (Dünya ahiretin tarlasıdır) buyurmaktadır. (Deylemi)
Burada ne ekilirse, ahirette o biçilecektir. Boş vakit fırsat ve ganimettir.
Faydalı iş yapmadan vakit geçirmek, vakti öldürmek olur. Dünyada yapılan her
işin, her nefesin hesabı kıyamette muhakkak sorulacaktır. Hadis-i şerifte
buyuruldu ki:
(Kıyamette, herkes ömrünü ve gençliğini nerede geçirdiğinden, malını nereden
kazanıp nereye harcadığından ve ilmi ile amel edip etmediğinden sorguya
çekilecektir.) [Tirmizi]
Ömür, ilim, mal ve beden, Allahü teâlânın kullarına verdiği bir sermayedir. Bu
sermayeyi Allahü teâlânın bildirdiği yerlerde harcamalıdır. Vakit geçtikten
sonra pişmanlığın faydası olmaz. Onun için gençliğin, malın, sağlığın kıymetini
bilmeli, dünyada ahireti kazanacak işler yapmalıdır. Hadis-i şerifte buyuruldu
ki:
(Beş şeyden önce beş şeyin kıymetini bil! İhtiyarlıktan önce gençliğin,
hastalıktan önce sağlığın, meşguliyetten önce boş vaktin, fakirlikten önce
zenginliğin ve ölümden önce hayatın kıymetini bil!) [Ebu Nuaym]
Tavla ve satranç oyunu
Peygamber efendimiz, tavla oynayan bir grup insana buyurdu ki:
(Oyunla meşgul olan el ve kalblere, boş ve bâtıl sözlere yazıklar olsun!)
[Beyheki]
Böyle oyunları parasız oynamak da uygun değildir. Çünkü hadis-i şerifte
buyuruldu ki:
(Satranç ve dama oynayan, ellerini domuz kanına bulaştırmış gibi olur.)
[Müslim]
Oyun oynamanın fıkhi hükmü ise şöyle:
(Tavla, satranç,14 taş gibi oyunları oynamak tahrimen mekruhtur. Devamlı
oynanırsa haram olur. Eğer bir farzı yapmaya mani olursa yahut para için
oynanırsa yine haram olur.) [Redd-ül Muhtar c.5, s.253]
Parasız olarak ara sıra oynamak harama yakın mekruh, devamlı oynanırsa haramdır.
Çayına da oynamak kumar olduğu için yine haramdır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir kimsenin boş şeylerle vakit geçirmesi, Allahü teâlânın onu sevmediğinin
alametidir.) [Mektubat-ı Rabbani]
İmam-ı Malik hazretleri buyurdu ki:
(Satranç ve dama oynayan Allah ve Resulüne asi olmuş sayılır.) [U. Kübra]
İmam-ı Gazali hazretleri ve imam-ı Şafii hazretleri, ara sıra satranç oynamanın
mubah, devamlı oynamanın ise tenzihi mekruh olduğunu bildirdi. İmam-ı Şafii
hazretleri, (Satranç oynamak, din ve mürüvvet sahiplerinin âdeti değildir)
buyurdu. (İhya)
Bu yazılardan anlaşıldığına göre, Hanefilerin satranç dahil bütün oyunları
oynamaları doğru değildir. Şafiilerin ise, ara sıra yalnız satranç oynamaları
caizdir.