Bu dünya geçici, sonsuz kalınmaz
Malın çok olsa da, murat alınmaz
Gafil olma sakın, geri dönülmez
Yürü dünya yürü, sonun virandır
Bin yılından sonra, ahir zamandır
Hâlıkın dururken, mahlûka tapma
Şeytana uyup da, yolundan sapma
Haramlara dalıp, nankörlük yapma
Yürü dünya yürü, sonun virandır
Bin yılından sonra, ahir zamandır
Azık topladın mı yola çıkmaya?
Işık edindin mi aydınlanmaya?
İki melek gelir sual sormaya
Yürü dünya yürü, sonun virandır
Bin yılından sonra, ahir zamandır
Ölünce, çözerler belin, kuşağın
Gözüne görünmez, oğlun, uşağın
Yakasız kefendir, örtün, döşeğin
Yürü dünya yürü, sonun virandır
Bin yılından sonra, ahir zamandır
Paran, apartmanın arkada kalır
Ummadığın gelir, hepsini alır
Başkası yer içer, senden sorulur
Yürü dünya yürü, sonun virandır
Bin yılından sonra, ahir zamandır
Münker Nekir gelir, çınarlar gibi
Gözleri yanıyor, bir fener gibi
Sorguya çekerler, gök gürler gibi
Yürü dünya yürü, sonun virandır
Bin yılından sonra, ahir zamandır
Cehennemin, yedi türlü yapısı
Her birinin ateşlendir kapısı
Çok uzaktan gelir kötü kokusu
Yürü dünya yürü, sonun virandır
Bin yılından sonra, ahir zamandır